Merve Çubuktepe

Bu hafta gökyüzü adeta kaderin terazisini eline alıyor ve dengeleri kökten değiştiriyor. Yılın en karmik ve yüzleşmelerle dolu haftalarından birindeyiz. 1 Eylül 2025’te Satürn Balık burcunun son 29. derecesine geri dönerek adeta son bir sınavın vaktinin geldiğini bize hatırlatacak. Kaçtığımız, ertelediğimiz ya da görmezden geldiğimiz sorumluluklarla yüzleşme vakti geliyor. En önemlisi de kaderin terazisinden kaçabileceklerine inananlar için büyük bir imtihan var. Bu süreç bireysel anlamda geçmişin kapanışlarını ve karmik borçların ödenmesini hızlandırırken; kolektif ölçekte ekonomi ve iklimle ilgili kritik kırılmalara işaret ediyor. 2 Eylül’de Merkür yüceldiği Başak burcuna geçerken akıl, mantık, düzen ve analiz öne çıkarken, aşırılığa kapılan ya da dürtülerine yenilen kaybedebilir. Bu transit doğru bilgiye, disipline ve detaylara önem verenlerin lehine çalışacak.

Haftanın zirve noktası ise kuşkusuz 7 Eylül’de Balık burcunda gerçekleşecek Ay Tutulması. Bu tutulma, Pandora’nın kutusunu açarcasına gizli kalan sırları, gerçekleri ve krizleri görünür kılacak. Karmik bir dönemeç niteliğindeki bu gökyüzü olayı, bireyleri bilinçaltındaki zincirlerinden uyandırırken; küresel ölçekte ekonomik dengelerden politik düzene, ruhsal uyanıştan ilahi adalete kadar pek çok alanda taşları yerinden oynatabilir. Hakikatle yüzleşme, eski döngüleri kapatma ve yeni bir yolculuğa hazırlık zamanı başlıyor.

Haftanın en önemli etkilerine göz atalım. İlk olarak 1 Eylül 2025’te Satürn Balık burcunun 29. derecesine son kez geliyor. Astrolojide anaretik derece olarak bilinen bu nokta, tamamlanma, kapanış ve kaderin dönüm noktalarını simgeler. Satürn burada adeta son sınavı getirir; bireysel düzeyde hayatın ertelenmiş, göz ardı edilmiş meseleleriyle yüzleşme zamanı başlar. Kaçış, bağımlılık, kurban psikolojisi veya pasiflik artık sürdürülemez hale gelir. Kişi sorumluluk almadığı konularda zorunlu olarak sınanır ve aynı zamanda sahte spiritüalizm perdesi aralanır; inanç, meditasyon, maneviyat gibi temalar daha disiplinli ve gerçekçi bir zemine çekilir.

Bu dönem aynı zamanda güçlü bir karmik kapanış sürecidir. Ruh, geçmişten getirdiği bağımlı–bağımsız ya da kurban–kurtarıcı rollerle yüzleşir; affetme ve serbest bırakma dersi gündeme gelir. Eğer kişi bu sınavı geçmezse, aynı döngüler tekrar etmeye devam eder. Kolektif planda ise Balık’ın su temalarıyla Satürn’ün kısıtlayıcı doğası birleşir; seller, kuraklık, buzulların erimesi gibi iklim krizleri gündeme gelirken, dini otoriteler ve ruhani yapılar ağır sınavlardan geçebilir. Mülteci hareketleri ve göçmen krizleri daha keskin bir boyuta taşınabilir, ekonomik sistemler borç ve enflasyon gibi konularda ciddi uyarılar verebilir. Satürn’ün bu yolculuğu 14 Şubat 2026’ya kadar Balık burcunda devam edecek.

Bu hafta önemli bir transit de bizi bekliyor. 2–18 Eylül 2025 arasında Merkür yüceldiği Başak burcunda ilerleyecek. Bu konum gezegeni en güçlü hale getirirken zihinsel süreçleri keskin, analitik ve detay odaklı kılar. Bu dönemde düşünceler daha planlı, hesaplı ve organize akarken günlük hayatın küçük ayrıntılarına dikkat artar. İş ve eğitim alanında verimlilik öne çıkar; ders çalışmak, rapor hazırlamak, araştırmalar yürütmek ve projeleri tamamlamak için oldukça uygun bir dönemdir. Sağlık ve yaşam düzenine dair yeni alışkanlıklar başlatmak da kolaylaşır. Ancak bu süreçte aşırı eleştirel olmak, mükemmeliyetçiliğe kaymak veya başkalarının kusurlarına fazlaca odaklanmak dengenin gölge tarafını oluşturabilir.

Küresel ölçekte bakıldığında bilimsel araştırmalar, istatistikler ve teknolojik yenilikler daha görünür hale gelebilir. Ekonomi alanında ayrıntılı raporlar, bütçe analizleri ve istatistikler gündemi şekillendirirken, sağlık ve tarım konuları toplumun öncelikleri arasına girebilir. Medya ve bilgi akışında ise yanlış ile doğruyu ayırt etme, bilgi kirliliğini ayıklama çabaları öne çıkar.

Ve gelelim haftanın hatta yılın en önemli gökyüzü olaylarından birine… 7 Eylül 2025’te saat 21:08’de Balık burcunun 15. derecesinde Ay tutulması gerçekleşecek. Bu tutulma güçlü bir kadersel dönemeç niteliğinde. Ay’ın Kuzey Ay Düğümü ile kavuşması geleceğe açılan yeni bir yolu gösterirken, Güneş’in Güney Ay Düğümü tarafında Pandora asteroidiyle birleşmesi “yasak kutuların açılması” gibi gizli kalmış krizlerin ortaya çıkabileceğini vurguluyor. Tutulma anında Achernar ve Scheat gibi sabit yıldızların etkisi, özellikle suyla ilgili doğal afet risklerini artırıyor; ani sonlar, taşkınlar, deniz ve göçmen temalı felaketler ön plana çıkabilir. Orta-üst ölçekte sismik faaliyetler de görülebilir, ancak bu tutulma ülkemiz için “Büyük Deprem” tutulması motifine uymamaktadır.

Tutulmanın bireysel etkisi daha çok bilinçaltı ve ruhsal yüzleşmeler üzerinden çalışacak. Kişiler uzun süredir bastırdıkları korku, bağımlılık veya geçmiş yüklerle yüzleşmek zorunda kalabilir. Rüyalar, sezgiler, işaretler yoğunlaşırken bir dönemin kapanışı ve eski alışkanlıkların bırakılması gündeme gelebilir. Ruhsal açıdan kriz gibi görünen deneyimler aslında bir tür aydınlanma ve yeni başlangıç hazırlığı olabilir. Ancak bedensel ve psikolojik hassasiyetlerin artabileceği bu süreçte sağlık konularına dikkat etmek önemlidir.

Kolektif planda tutulma son derece sert dinamikler barındırıyor. Mars ile Jüpiter arasındaki kare açı inanç temelli çatışmalara, savaş ve terör olaylarına zemin hazırlarken, Venüs’ün açı almaması finans ve değerler alanında kırılganlığı artırıyor. Bu da ekonomi ve piyasalarda ani dalgalanmalar, büyük şirketlerde ve bankalarda krizler anlamına gelebilir. Merkür’ün Güneş’le kavuşup Ay’a karşıt olması ise akıl–kalp çatışması yaratırken, medya ve belgeler üzerinden hakikat–yalan ayrımının bulanıklaşabileceğini gösteriyor. Adeta bir hakikat krizi gündeme gelebilir. Gerçek nedir, en önemlisi “asıl” saklanan gerçekler nedir? Bu soruların cevaplarını arayarak bulacağız, bazen de bir anda önümüze düşecek.

Türkiye açısından tutulma son derece kritik durumda zira ülkenin Uranüs’ü ile kavuşum yapıyor. Bu da yönetim tarzında ani şoklar, dış politikada beklenmedik gelişmeler ve geçmişten gelen krizlerin yeniden açığa çıkması demek. Devlet–halk arasında gerilimler artabilir, toprak ve güvenlik temalarında riskler büyüyebilir. Ekonomide yüzeyde refah görüntüsü verilse de altında borç, spekülasyon ve çalkantıların arttığı bir süreç olabilir. Ayrıca tutulma sırasında ortaya çıkabilecek belgeler, anlaşmalar veya yargı kararları ülkenin kaderini değiştirecek kadar etkili olabilir. 10 Eylül’de Güneş’in Güney Ay Düğümü ile kavuşumu ise bu süreci daha da karmik kılarak, Eylül’ün ilk yarısını çok güçlü ve dikkat gerektiren bir zaman dilimine dönüştürüyor. Tutulmalar genelde bir anda tesir etmez, etkisi zamana yayılır. Bu tutulma 3-6 ay arası bir etki aralığına sahip olacak.

Haftanın açılarına göz atalım:

2 Eylül 2025’te Venüs–Pallas karşıtı kesinleşecek. Bu açı ilişkilerde ve değerler alanında duygusal ihtiyaçlarla stratejik akıl arasındaki çekişmeyi gündeme getirir. Venüs sevgi, uyum ve estetik arayışını öne çıkarırken, Pallas daha çok mantık, analiz ve stratejiyle hareket etmeyi sembolize eder. Bu karşıtlık süresince kişi hem kalbinin sesini dinlemek ister hem de aklın gerektirdiği hesapları yapmak zorunda kalabilir. İlişkilerde duygusal uyum ile rasyonel beklentiler arasındaki farklar ortaya çıkabilir, finansal kararlar ise daha çok akıl–duygu çatışması üzerinden şekillenebilir. Etki süresi 3 gündür.

3 Eylül 2025’te Merkür–Uranüs karesi kesinleşecek. Bu açı zihinsel süreçlerde ani dalgalanmalar, beklenmedik haberler ve alışılmış düşünce kalıplarını sarsan gelişmeler getirebilir. Merkür’ün mantıklı ve düzenli yapısı ile Uranüs’ün ani çıkışları birleştiğinde, iletişimde gerginlik, acelecilik ya da tartışmalar ortaya çıkabilir. Teknoloji, ulaşım ve medya konularında sürprizli durumlar yaşanabilir; aynı zamanda yeni ve sıra dışı fikirler zihinde şimşek etkisi yaratabilir. Bu dönemde yaratıcı düşünmek için güçlü bir fırsat vardır ancak ani tepkilerden ve kırıcı sözlerden kaçınmak önemlidir. Etki süresi 3 gündür.

3 Eylül 2025’te Jüpiter ve Ay Düğümleri olumlu görünüme geçecek. Bu açı bireysel ve kolektif düzeyde kadersel fırsatların ön plana çıkmasını sağlayabilir. Jüpiter’in genişleten, şans ve bolluk getiren enerjisi Ay Düğümleriyle birleştiğinde, kişinin hayat yolunda yeni kapılar açılabilir ve önemli karşılaşmalar gündeme gelebilir. Eğitim, yolculuklar, uluslararası bağlantılar ve hukuki süreçler desteklenirken, ruhsal açıdan da kişinin kaderinde büyüme ve gelişim imkânları doğar. Bu dönemde alınan kararlar ve atılan adımlar geleceği şekillendirecek uzun vadeli sonuçlar taşıyabilir. Etki süresi 10 gündür.

5 Eylül 2025’te Mars–Jüpiter karesi kesinleşecek. Bu açı enerjinin abartılı kullanımı, aşırılıklar ve düşünmeden atılan adımlar konusunda uyarıcıdır. Mars’ın cesur ve hızlı yapısı Jüpiter’in büyütücü etkisiyle birleştiğinde kişi kendini olduğundan daha güçlü hissedebilir, bu da riskli kararlar, gereksiz çatışmalar veya aşırı özgüvenle hareket etmeye yol açabilir. İdeolojik tartışmalar, inanç temelli gerilimler ve toplumsal ölçekte güç gösterileri de bu dönemin gündemine girebilir. Dengeli hareket edenler için ise bu açı motivasyon ve cesaret getirerek büyük işler başarmaya imkân tanıyabilir. Etki süresi 7 gündür.

Haftanın Önemli Etkileri: Doğum haritanız üzerinden aldığınız kişisel astrolojik etkileri buraya tıklayarak bize danışabilirsiniz.

Pazartesi – 01.09.2025: Herkese iyi haftalar! Ay’ın Yay burcundaki ilerleyişi, saat 00:52’de Mars ile yaptığı uyumlu açı sayesinde haftaya enerjik ve hareketli bir başlangıç yapmamızı sağlıyor. Bu etkiyle birlikte güne daha dinamik, girişken ve motive bir ruh haliyle adım atabiliriz. Günün geri kalanında Ay herhangi bir önemli açı yapmadan yolculuğunu sürdüreceği için gündelik işlerimizi akışa uygun şekilde devam ettirmek kolaylaşacak. Ancak günün asıl önemli gelişmesi saat 11:05’te yaşanıyor: Satürn geri harekette Balık burcunun son derecesine, yani anaretik dereceye dönüyor. Astrolojide tamamlanma, kapanış ve kaderin dönüm noktası olarak bilinen bu kritik konum adeta bir “son sınav” niteliği taşıyor. Bu süreçte ertelenmiş meseleler, görmezden gelinen sorumluluklar ve üstü örtülmüş gerçekler karşımıza çıkabilir. Kaçış, bağımlılık ya da kurban psikolojisi artık sürdürülemez hale gelirken; inanç, meditasyon, maneviyat gibi alanlarda daha disiplinli ve gerçekçi bir bakış açısına yönelmek gerekiyor. Bireysel düzeyde bu transit, geçmişten gelen kalıplarla yüzleşme ve affetme–serbest bırakma dersini öğrenme çağrısı yapıyor. Kolektif ölçekte ise Balık’ın su temaları Satürn’ün kısıtlayıcı doğasıyla birleşerek sel, kuraklık ve buzulların erimesi gibi iklim krizlerini öne çıkarabilir. Aynı zamanda dini yapılar, otoriteler ve toplumsal düzen testten geçerken, göç ve mülteci meseleleri daha keskinleşebilir. Ekonomik düzlemde ise borç, enflasyon ve finansal dengeler konusunda güçlü uyarılar söz konusu. Bu önemli süreç 14 Şubat 2026’ya kadar devam edecek ve hepimizi hem bireysel hem de toplumsal ölçekte derin bir sorumluluk sınavından geçirecek. Günün Sabian sembolü “İki kafalı adam her şeyin ötesine bakıyor.” Bu sembol yaşamda olan bitene aşırı duyarlılık geliştirmenin getireceği aşırı yorgunluğa vurgu yapar. Kavrama gücü en yüksektedir, bilinç iç ve dış alemler arasında seyahat edebilir. Ay Fazı: İlk Dördün.

Salı – 02.09.2025: Güne hızlı bir geçişle başlıyoruz. Ay Yay burcunun son derecelerinde saat 04:38’de Satürn ile kare açı yaptıktan sonra kısa bir süre boşlukta kalıyor ve hemen ardından saat 04:45’te Oğlak burcuna geçiyor. Ay Oğlak transitleri ile iş, görev ve disiplin gerektiren konular ön plana çıkar, duygusal temalar daha geri plana gider. Sabah saatlerinde ise dikkat edilmesi gereken bir etki devrede olacak. 05:19–09:19 arasında Ay’ın Neptün ile kare açısı, dağınıklık, dalgınlık ve hayal kırıklığına açık bir atmosfer yaratabilir. Bu zaman diliminde yanlış anlamalar, unutkanlıklar ve yanıltıcı durumlara karşı temkinli olmak faydalı olacaktır. Özellikle sabah işe veya okula gidiş saatlerinde dikkat dağınıklığına bağlı aksaklıklar yaşanabileceği için programı fazla sıkıştırmamak iyi olur. Günün en önemli gökyüzü olayı ise saat 16:22’de gerçekleşiyor. Merkür yüceldiği Başak burcuna geçiyor. Bu konum, gezegeni en güçlü hale getirirken zihinsel süreçleri keskin, analitik ve detay odaklı kılıyor. Önümüzdeki günlerde düşüncelerimiz daha planlı, hesaplı ve organize akacak; günlük hayatın küçük ayrıntılarına dikkatimiz artacak. İş ve eğitim alanında verimliliğin öne çıkacağı bu dönemde ders çalışmak, rapor hazırlamak, araştırmalar yürütmek ve projeleri tamamlamak oldukça kolaylaşabilir. Sağlık ve yaşam düzenine dair yeni alışkanlıklar başlatmak için de elverişli bir süreç olacak. Ancak gölge tarafta mükemmeliyetçilik, aşırı eleştirel yaklaşım ve başkalarının kusurlarına fazlaca odaklanma riskine dikkat etmek gerekiyor. Küresel ölçekte ise bilimsel araştırmaların, istatistiklerin ve teknolojik yeniliklerin öne çıkacağı; ekonomi, sağlık, tarım ve bilgi akışında ayrıntıların belirleyici rol oynayacağı bir dönem bizi bekliyor. Merkür bu güçlü seyrini 18 Eylül 2025’e kadar sürdürecek. Saat 19:44’te Venüs-Pallas karşıtı kesinleşecek. Bu açı ilişkilerde ve değerler alanında duygusal ihtiyaçlarla stratejik akıl arasındaki çekişmeyi gündeme getirir. Venüs sevgi, uyum ve estetik arayışını öne çıkarırken, Pallas daha çok mantık, analiz ve stratejiyle hareket etmeyi sembolize eder. Bu karşıtlık süresince kişi hem kalbinin sesini dinlemek ister hem de aklın gerektirdiği hesapları yapmak zorunda kalabilir. İlişkilerde duygusal uyum ile rasyonel beklentiler arasındaki farklar ortaya çıkabilir, finansal kararlar ise daha çok akıl–duygu çatışması üzerinden şekillenebilir. Etki süresi 3 gündür. Günün Sabian sembolü “Annesinin hedeflerine göre yapılandırılmış tipik bir çocuk.” Bu sembol kişisel hedefler ile başkalarının hedefleri arasında kalmanın verdiği kafa karışıklığıyla ilgilidir. İç ışığa ve öz benliğe yönelmekte fayda vardır. Ancak tabii ki gelen geri bildirim, ima ve yorumlar da dikkate alınmalıdır. Ay Fazı: İlk Dördün.

Çarşamba – 03.09.2025: Saat 10:40’ta Merkür–Uranüs karesi kesinleşiyor. Bu açı zihinsel süreçlerde ani dalgalanmalar, beklenmedik haberler ve alışılmış düşünce kalıplarını sarsan gelişmeler getirebilir. Merkür’ün mantıklı yapısı ile Uranüs’ün ani çıkışları birleştiğinde iletişimde gerginlik, acelecilik ya da tartışmalar öne çıkabilir. Teknoloji, ulaşım ve medya konularında sürprizli durumlar yaşanabilir; aynı zamanda yeni ve sıra dışı fikirler zihinde şimşek etkisi yaratabilir. Yaratıcı düşünmek için güçlü bir fırsat olsa da ani tepkilerden ve kırıcı sözlerden kaçınmak önemlidir. Etkisi 3 gün boyunca sürecek. Öğle ve öğleden sonraya ise dikkat etmekte fayda var. Saat 14:19’da Ay–Mars, 15:50’de Ay–Jüpiter karesi kesinleşiyor. Özellikle 12:19–17:50 arasında aceleci adımlar, öfke patlamaları, abartılı davranışlar sorun yaratabilir. Bu saatlerde sakin kalmak, riskli kararlardan uzak durmak faydalı olacaktır. Neyse ki akşam saat 21:36’da Jüpiter ve Ay Düğümleri olumlu görünüme geçiyor. Bu açı bireysel ve kolektif düzeyde yeni fırsatların kapısını açabilir. Jüpiter’in şans ve genişleme enerjisi Ay Düğümleriyle birleştiğinde önemli karşılaşmalar yaşanabilir; eğitim, yolculuklar, uluslararası bağlantılar ve hukuki süreçler desteklenir. Alınacak kararlar geleceği şekillendirecek uzun vadeli sonuçlar doğurabilir. Etkisi 10 gün boyunca sürecek. Günün Sabian sembolü “Güleryüzlü gelin duvağını kaldıran damadı azarlıyor.” Bu sembol kişisel alan ve sınırlarımızı korumanın önemini güçlü bir şekilde bize hatırlatır. Unutmamak gerekir ki her şeyin doğru bir zamanı vardır. Cesaret ve sebat edenler için beklenmedik güzel sürprizler gündeme gelebilir. Ay Fazı: İlk Dördün. Doğum haritanız üzerinden aldığınız kişisel astrolojik etkileri buraya tıklayarak bize danışabilirsiniz.

Perşembe – 04.09.2025: Ay günün ilk yarısında Oğlak burcunda ilerleyecek. Saat 07:52’de Büyüyen Ay fazına geçiyoruz. Özellikle saat 11:07–13:07 arasında Ay–Satürn altmışlığı devrede olacağı için resmi işlemler, başvurular, kariyer ve finans konuları açısından oldukça uygun bir zaman dilimindeyiz. Önemli imzalar atmak veya kalıcı adımlar planlamak için bu saatleri değerlendirmek faydalı olacaktır. Bu açının ardından Ay kısa bir süre boşluğa giriyor. Boşluk evresinin saat 13:08–13:33 arasında önemli işlerinizi başlatmamaya özen gösterin derim. Saat 13:34’te Ay boşluktan çıkıp Kova burcuna geçiyor. Öğleden sonrası ise günün en verimli ve keyifli evresi. Saat 15:51’de Ay–Neptün altmışlığı, 16:12’de Ay–Uranüs üçgeni kesinleşiyor. Bu saatlerde ruhsal çalışmalar, yaratıcı projeler ve farklı fikirler için güçlü bir destek var. İlhamı yakalamak, yenilikçi adımlar atmak veya dostlarla bağlantı kurmak adına oldukça keyifli bir dönem. Ancak unutmamak gerekiyor ki bu zaman aralığında Ay–Plüton kavuşumu da etkin olacak. Bu da duygusal yoğunluğu artırabilir, dikkat. Özellikle Saat 14:51–18:12 arasına da önemli işlerinizi denk getirebilirsiniz. Günün Sabian sembolü “Güçlü devlet adamı ayaktakımı sayesinde ulaşıyor.” Bu sembol güç dengelerinin ani değişime dair bir uyarı yapar. Ancak her şeyin her zaman bir bedeli vardır, güdüler ve kontrolsüzlüğe karşı teyakkuzda olunmalıdır. Kazanmak için beslediğiniz canavar sonradan sizi de yiyebilir. Ay Fazı: Büyüyen Ay.

Cuma – 05.09.2025: Ay tüm gün Kova burcunda ilerliyor ve özellikle akşam saatlerine kadar gökyüzünde gerilimli bir enerji hâkim. Haftanın en önemli açılarından biri saat 05:58’de kesinleşen Mars–Jüpiter karesi. Bu açı enerjinin abartılı kullanımı, aşırılıklar ve düşünmeden atılan adımlar konusunda uyarıcıdır. Kişi kendini olduğundan daha güçlü hissedebilir; bu da riskli kararlar, ideolojik tartışmalar veya toplumsal ölçekte güç gösterilerine yol açabilir. Dikkatli davranıldığında ise bu açı, motivasyon ve cesareti artırarak önemli girişimlere ivme kazandırabilir. Etkisi 7 gün sürecek. Sabahın ardından,- saat 10:48–14:48 arasında Ay–Venüs karşıtı devrede olacak. Bu zaman diliminde duygusal konular, ikili ilişkiler ve değer yargıları daha hassas olabilir. Özellikle Mars–Jüpiter karesinin etkisi de devam ettiği için abartılı tepkiler, fevri kararlar veya duygusal patlamalara açık bir atmosfer söz konusu. İlişkilerde dengeyi korumak ve gereksiz gerilimlerden uzak durmak önemli. Neyse ki günün ilerleyen saatlerinde hava değişiyor. Saat 21:51–23:51 arasında Ay–Mars üçgeni sayesinde gökyüzünün gerilimi yumuşuyor ve enerjiyi daha yapıcı bir şekilde kullanmak mümkün hale geliyor. Bu saatler hem kişisel hem de sosyal açıdan günün en verimli ve keyifli zamanları olabilir. Ay saat 23:52’de boşluğa girecek, bu nedenle günün sonunda tamamlanması gereken işleri bitirip enerjiyi rahatlatıcı aktivitelerle değerlendirmek faydalı olacaktır. Günün Sabian sembolü “Muhteşem işlenmiş bir parşömen üzerindeki bir aile ağacı.” Bu sembol bir başarı öyküsünün arkasında yer alan aile ve köklerden gelen birikimin önemine vurgu yapar. Kültürel değerlerimize sahip çıkmak, geçmişten ilham almak son derece önemlidir. Ata ve kök bağlantılarımıza ulaşmamız ufkumuzu ve hatta ruhumuzu genişletecektir Ay Fazı: Büyüyen Ay.

Cumartesi – 06.09.2025: Ay tutulmasından önceki son gündeyiz! Ay günün büyük bölümünde boşlukta ilerleyeceği için odaklanmak, konsantre olmak veya önemli işlerde verim almak zor olabilir. Bu süreçte kendinizi zorlamadan rutin işlere, keyif veren aktivitelere yönelmek daha uygun olacaktır. Saat 18:04’te Ay Balık burcuna geçiyor ve gökyüzünde yavaş yavaş tutulma havası hissedilmeye başlıyor. Ay’ın Balık’a geçişiyle birlikte duyarlılık artarken; yaklaşan tutulma etkisi stres, baş ağrısı, uykusuzluk ya da ödem gibi bedensel yansımaları tetikleyebilir. Bu nedenle akşam saatlerinde hem ruhsal hem de fiziksel anlamda daha sakin ve dengeli olmakta fayda var. Geceye doğru ise dikkat edilmesi gereken başka bir etki devreye giriyor. Saat 19:25–23:25 arasında Ay–Uranüs karesi aktif olacak. Bu açı, tutulma öncesinde alınganlık, gereksiz kırgınlık ve ani tepkileri artırabilir. Özellikle bu saatlerde ani kararlar vermekten kaçınmak ve hem olumlu hem de olumsuz yönde büyük değişikliklere girişmemek önemli. En doğrusu tutulma sonrasını beklemek olacak. Günün Sabian sembolü “Eski dantel mendil, nadir parfümler ve bir ayna.” Bu sembol eğitimin önemiyle ilgilidir. İyi eğitim, köklü okulların birey üzerinde güçlü avantajları vardır. Kişi doğuştan bir zarafet taşır, doğal ve seçkin ilgi alanlarına sahiptir. Bu konuda bireyin kendini geliştirmesi her daim fayda getirecektir. Ay Fazı: Büyüyen Ay.

Pazar – 07.09.2025: Ay tutulması gününe geldik! Tutulmanın hemen öncesinde saat 08:40–12:40 arasında Ay–Merkür karşıtı devrede olacak. Enerjinin ve gerilimin en arttığı bu saatlerde gereksiz tartışmalardan, kalp kırmaktan ya da pişmanlık doğuracak sözler söylemekten kaçınmakta fayda var. Çözümü zor konuları şimdilik pas geçmek, sorunları zorlamadan ertelemek en doğru seçim olacaktır, aksi halde işler daha da karışabilir. Ve saat 21:08’de yılın en önemli gökyüzü olaylarından biri gerçekleşiyor: Balık burcunun 15. derecesinde Ay tutulması! Bu tutulma güçlü bir kadersel dönemeç niteliği taşıyor. Ay’ın Kuzey Ay Düğümü ile kavuşması geleceğe açılan yeni yolları gösterirken, Güneş’in Güney Ay Düğümü tarafındaki Pandora asteroidi “yasak kutuların açılması” gibi gizlenmiş krizleri görünür kılabilir. Achernar ve Scheat sabit yıldızlarının etkisi suyla ilgili doğal afet risklerini, taşkınları ve göç temalı sorunları öne çıkarıyor. Orta ölçekte sismik hareketlilik de olası, ancak bu tutulma ülkemiz için “Büyük Deprem” senaryosunu işaret etmemekte. Bireysel düzeyde bu tutulma daha çok bilinçaltı ve ruhsal yüzleşmeleri tetikleyecek. Bastırılmış korkular, bağımlılıklar veya geçmişten gelen yükler gündeme gelebilir. Rüyalar ve sezgiler yoğunlaşırken bir dönemin kapanışı ve eski alışkanlıkların geride bırakılması öne çıkıyor. Bu kriz görünümlü deneyimler aslında bir aydınlanma ve yeni başlangıç hazırlığı olabilir. Ancak hem bedensel hem de psikolojik hassasiyetlerin artabileceği bu süreçte sağlık konularına özen göstermek önemli. Kolektif ölçekte tutulma sert dinamikler barındırıyor. Mars–Jüpiter karesi inanç temelli çatışmaları ve toplumsal gerilimleri artırırken, Venüs’ün açı alamaması finansal konularda kırılganlığı büyütebilir. Ekonomide ani dalgalanmalar, şirket ve piyasalarda krizler gündeme gelebilir. Merkür–Güneş kavuşumunun Ay’a karşıtlığı ise medya, belgeler ve iletişim üzerinden bir hakikat krizi yaratabilir; doğru ile yanlışın birbirine karıştığı bir atmosfer söz konusu. Türkiye açısından bu tutulma son derece kritik, çünkü ülkenin Uranüs’ü ile kavuşum yapıyor. Bu da yönetim tarzında ani şoklar, dış politikada beklenmedik gelişmeler ve geçmişten gelen krizlerin yeniden patlak vermesi demek. Devlet–halk ilişkileri, güvenlik ve toprak konuları sınavdan geçerken; ekonomi yüzeyde güçlü görünse de arka planda borç, spekülasyon ve çalkantılar artabilir. Tutulma sırasında ortaya çıkabilecek belgeler, anlaşmalar veya yargı kararları ülke için kader değiştirici etkiler taşıyabilir. Unutmamak gerekir ki tutulmalar tek bir anla sınırlı değildir; etkisi 3 ila 6 ay boyunca dalgalar halinde devam eder. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte yaşanan her gelişme, bu tutulmanın işaret ettiği kadersel dönemeçlerin bir parçası olacaktır. Günün Sabian sembolü “Çocuklar hayvanat bahçesindeki orangutan kafesinin çevresinde.” Bu sembol akıl yaşta değil baştadır der. Hayatta bazen çok yaşlı ve deneyimli kişiler, bazen de çok genç kişiler de aynı oranda öğretici olabilir. Öğütleri dikkate almak faydalıdır. Sakin ve saygı duyulan bir duruş geliştirmek kişisel gücü arttıracaktır. Ay Fazı: Hilal. Ay Fazı: Dolunay. Doğum haritanız üzerinden aldığınız kişisel astrolojik etkileri buraya tıklayarak bize danışabilirsiniz.

Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğiyle,
Merve Çubuktepe