Merve Çubuktepe

Gece yarısından sonra 00:56’da Oğlak burcunda dolunay meydana gelecek. Ülke olarak çok kadersel ve zor bir dönemden geçiyoruz. Günlerdir ölümü, acıyı ve çaresizliği izledik. Ancak bu duyguya saplanmak yerine yapabileceğimiz önemli şeyler var. Öncelikle ne kadar yoğun acılar yaşasak da sükunetimizi geri kazanmalıyız. Bunun için biraz zihnimizi boşaltabilir ve kendimizi biraz "quot;normal"quot; hayatımıza döndürebiliriz.

Dolunay Türkiye haritasında "quot;yaralı şifacı"quot; olarak bilinen Şiron ile kare açı yapacak. Şiron eski yaralarından hem geçmişini bilir, hem de insanları nasıl iyileştireceğini. Ancak bu kare açı olduğu için daha çok yara açmak yerine iyi olmaya odaklanmak için biraz mücadele etmemiz gerektiğini gösteriyor. Biz de Şiron’u bilen bir toplum olarak aslında geçmiş yaralarımızı nasıl saracağımızı anlayabiliriz.


İkincisi de evet çaresiz hissediyor olabiliriz ama şu anda kötü duygular yerine birlik olmayı, bu ülkeyi nasıl her insanın elele vererek 1923’te kurtardığını, aslında birleşip tek yürek olduğumuzda tüm karanlıkların yanımızdan akıp gidebileceğini hatırlamalıyız. Çünkü biz bunu başardık, gene başarabiliriz.

Aynı zamanda bu dolunay Şiron dışında ülkemizin Satürn ve Mars’ı ile de kare açı yapıyor. Yani biz iyileşmeye çalışırken geçmişimizi unutmamız ya da geçmişte bir "quot;yanlış"quot; bir şeye tetiklenmemiz mümkün. Bunun yerine coşku ve sakinliği birleştirerek "quot;genele"quot; bakmak en doğrusu olabilir. Bu da mücadele gerektiyor, ama başarabiliriz.

Çok zor bir dönemden geçiyoruz, belki de şu anda sevdiklerimizin, hatta bir fincan çayı huzurla içmenin değerini anlıyoruz. Basit sandığımız şeylerin aslında ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz. Bundan ötürü şu anda sevdiklerimizle olmak, küsler varsa barışmak ve en azından nefes aldığımızı hatırlamak önemli.

Dolunay her şeyi aydınlatır. Karanlıkta görmemizi sağlar. Oğlak burcunda olduğu için Satürn yani zaman teması hakim. Bu bağlamda geçmişten alınacak derslerin çok önemli olduğunu ve aynı hataların tekrar yapılmaması gerektiğini hatırlamalıyız.

Ve en önemlisi dolunay transitte neptün ile olumlu açı yapıyor. Bu çok hayırlı bir açı zira, eğer görmek istersek gerçekleri görebileceğimizi, ve Neptün’ün sislerinin çözülerek yavaş yavaş hem bizi o rüya/kabustan uyandırarak "quot;gerçeğe"quot; döndürmesini sağlayacağını düşünebiliriz. Altmışlık açı olumlu ancak çaba isteyen bir yapıdır, bundan ötürü biraz daha araştırmak, bir konuyu çok yönden ele alarak gerçeğin tek ama hikayenin pek çok gözde farklı görünse de "quot;aynı"quot; şeyi işaret ettiğini anlayabiliriz.

Aynı zamanda dolunay karanlıkları aydınlattığı için karanlıkta saklanan gölgeleri tam olarak olmasa da suretlerini gösterir. Ancak kendi gölgemizle karanlığın gölgelerini karıştırmamalıyız. Şu anda asıl karanlığın kendimiz, çevremiz, başkasında değil çok ötede olduğunu hatırlamalıyız. Ve evet, belki de bu dolunay sonrası ilk kez günlerdir süren sisler inecek ve en azından "quot;biraz"quot; daha net görebileceğiz. Zira uzun süredir en hasret olduğumuz duygu, "quot;bilmek"quot;. Zamanı bilmek, ertesi günün diğerinden farklı olmadığını hissetmek.

Güçlü bir dolunay var karşımızda. İnancınız ne ise dualar etmek, iyi dileklerde bulunmak en güzeli olacaktır. Zira her şey karanlık iken ona saplanmak yerine tam tersi iyiliği istemek en azından ruhumuza huzur verecektir. Güzel bir çiçeği koklamak, sevdiğiniz bir müziği dinlemek, evladınızın başını okşamak bile bu duyguyu canlandırmaya yeter.

Hangi burçlar etkilenecek demeye gerek yok, herkes etkilenecek bu dolunaydan; az ya da fazla. Burçtan bağımsız olarak "quot;ışığı"quot; görmek isteyenlerin sadece camdan dışarı bakıp o güzel gümüş küreye bakması yeterli. Ay Güneş’ten gelen ışığı yansıtır ve karanlık günlerde yüzümüzü doğuya yani şafağa çevirmeliyiz.

Son olarak dolunay olduğunda Ay ve Güneş karşı karşıya gelir. Bu dolunayda bu iki ışık Yengeç-Oğlak aksında; yani geçmiş ve gelecek; bebeklik ve yaşlılık, mantık ve duygu gibi kavramları temsil ediyor. Bazen bir çocuk tüm doğruları söyleyebilirken hayat bilgisi ile yaşlı bir adam da bize tüm doğruları fısıldayabilir. Dünyaya gözlerimizi yeni doğmuş bir çocuk gibi meraklı açarak geçmişin, deneyimin ve bilginin sesine kulak açmayı deneyip başarabiliriz.

Geçmişin bereketi ve bilgeliği ile süslenmiş Nuri Bilge Ceylan’ın deyimiyle "quot;Yalnız ve güzel"quot; ülkemizin tekrar aydınlıklara dönmesi, herkesin sağ sağlim, mutlu, huzurlu ve sıhhatli olması hepimizin tek temennisi. Şafaktan önceki vaktin en karanlık an olduğunu unutmadan Güneş’in doğuşunu elele beklemek dileğiyle.