Merve Çubuktepe

Bugün haftanın en önemli göksel olayları gerçekleşiyor. Saat 00.44 itibariyle Ay İkizler burcunda dolunay fazına geçecek. Saat 14:14 itibariyle ise 2016 yılına tam anlamıyla damgasını vuracak olan Satürn-Neptün kare açısı kesinleşiyor. Olayların akışının beklenmedik şekilde değişebileceği; dinamik ve şaşırtıcı bir süreç başlıyor.

Dolunaylar meseleleri açığa kavuşturan, gizli saklıyı gün yüzüne çıkaran enerjilerdir. Ancak süreç İkizler burcunda yani hava grubunda gerçekleşeceği için özellikle dolunay itibariyle bir hafta boyunca kafamız dağınık olabilir, odaklanmakta zorlanabiliriz, konuşmalar ve düşünceler kalıcı olmadan akıp gidebilir. Çenemiz de düşebilir ayrıca, özellikle bizi geren konularda sürekli konuşmak sürekli bir şeyler anlatmak isteyebiliriz. Dedikodu çok tatlı gelebilir bu aralar! Ancak özellikle dolunay fazlarında her şeyin görünür olmasından ötürü çok gizli olduğunu düşündüğünüz bazı konuşmalar dışarı taşabilir.

Yazının başında Satürn-Neptün karesi 2016 yılının en önemli göksel olayı olacak demiştim. Etkilerine daha detaylı başka bir yazıda değineceğim ancak bugün itibariyle önümüzdeki yıl boyunca sürekli dönem dönem aktifleşecek bu açının en temel prensibi zorlu olaylar karşısında ne zaman duracağımızı ne zaman mücadele edeceğimizi doğru karar vermeyi bilmektir. Satürn daraltan, zorlayan, disipline eden, keskinleştiren bir gezegendir; nitekim yazılarda yorumlarda sıkça kendisinden yaka silkeriz. Neptün ise tam tersi çözen, dağıtan ve bulandıran bir enerjidir. Bu iki gezegenin karşılıklı gergin açısı bu iki kavram arasında gidip gelmemize ve bocalamamıza yol açar. Sakin kalıp beklememiz gerekirken aşırı derecede zorlamak (Satürn negatif kullanım), aslında tam tüm gücümüzle mücadele etmek gerekirken bir anda elimizi eteğimizi çekip saklanmak (Neptün negatif kullanım) bizi baş etmesi zorlu olaylarla karşı karşıya bırakabilir.

Yukarıda saydığım etkilerden ötürü dolunayın etkisi zorlu olabilir. Satürn-Neptün kare açısı dolunaya eşlik eden güçlü bir T-Kare açı kalıbı yapıyor. Yani bu aralar aslında az konuşmak ve çok dinlemek oldukça faydalı. Çünkü söylediğimiz sözler hiç beklemediğimiz yerlere giderek bizi çok zor durumda bırakabilir, konuşmalar çarpıtılabilir. Düşüncelerimizin de dalgalı kur sistemine geçtiği bu dönemlerde stabilite inanılmaz önemli. Gözünüzü kulağınızı dört açın ve sürekli gözlemleyin. Bir probleminiz varsa sürekli o probleme odaklanıp sadece o noktayı görmek yerine uzaklaşmayı deneyin ve büyük resmi anlamaya çalışın. Çünkü takıntı yaparak odaklandığımız konular aşırı ısrar etttiğimiz durumlarda o hedefi tamamen kaybetmemize sebep olurken aynı zamanda aslında önümüzde duran ve dolunayın ışığıyla "Başını kaldırıp baksana şuraya!" diye bağırdığı fırsatları görmemizi engelleyebilir.

Eğer bu dönemde sadece sizi ilgilendiren, haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüz ve artık isyan edip fevri kararlar alma dürtüsünde olduğunuz konular varsa lütfen çok zor gelse de o odaktan çıkmaya çalışın. Çünkü aslında başınızı kaldırıp baktığınızda sizin için çok daha engin bir yolun olduğunu görebilirsiniz. Çok hayrınıza gibi görünen şeyler aslında o kadar da hayırlı olmayabilir. Dolunayın etkisi özellikle de değişken burçlar İkizler, Yay, Başak ve Balık için daha zorlayıcı olabilir. Ayrıca su ve toprak grubu burçları da net duruş konusunda dikkatli olmalı. E kim en çok faydalanıyor bu dolunaydan derseniz Aslan ve Kova burçları bu anlamda en olumlu etkilenecek burçlar gibi görünüyor. Ama kesinlikle sadece doğduğunuz günün burcu ile kendinizi sınırlamadan, haritanın sayısız değişkeni olduğunu unutmayalım.