Begüm Minkis

Yılın önemli günlerine, tutulmalar hattına giriş yapıyoruz. 14 Mart 2025’de 09:54’de herkes için değişimin bir parçası olacak Tam Ay Tutulması meydana gelecek. Yılın ilk tutulmasında Ay düğümleri’nin Balık/Başak aksına geçişinin etkilerini yoğun şekilde hissetmeye başlayacağız. Hesaplar dökülecek ve düzenler değişecektir. Tutulma anında Merkür durağan, Venüs de retro olduğu için yenilikleri biraz rötarlı yaşayabileceğimizi gösteriyor şimdiden belirtelim. Başak burcu ayrıştırmayı, detayları, temizliği, gözlem ve araştırmayı gösterir. Güney Ay Düğümü yönündeki bu tutulma pragmatik bakış açısına saplanmaya işaret etse de daha varoluşçu bir yaklaşıma geçmemiz gerektiğini gösteriyor.

Gerçekten mükemmel olmamız gerekseydi muhtemelen insan olarak dünyaya gelmezdik. Gelişmenin ve öğrenmenin sonu yok. Bazı şeyler hata ve kusurlarıyla güzel. Kainatın zaten kendine has kusursuz işleyen bir dengesi var ancak bunu belirlemek biz insana ait bir şey değil. Şimdi kalemi kağıdı hesapları bırakalım ve biraz onu izleyelim.

Güneş-Satürn kavuşumuyla kesinleşecek tutulma ödül bedel sistemini çalıştıracaktır. Alın teri döken insanlara hak edişler getirebilir, fakat sınırsız limitle kullanılan imkanlarda yeni düzenlemeler olabilir. Ağza bir parmak bal çala çala oyalanılan hakkı yenilen insanların sesi çıkabilir. Bu tutulmayla en baş görevimiz domine etmekten ziyade fedakarlık göstermek ve muazzam gibi gözüken ama dandik yaşam tarzlarına veda etmek olmalı. Maddi dünyadan mistik alana yolculuk yapmak bizi kuş kadar hafif hissettirebilir.

Tutulmalar genelde altı ay kadar etkilidir ve takip eden aylarda yaşattığı kadersel değişimler artarak devam eder. Hepimiz hayatımızın bir alanında emekçiyiz. Bu tutulmayla birlikte geçmişte yapılan güzel işler mükafatlandırılabilir. Karda donmak üzere bir tatlı uyku modunda olanları da silkeleyerek kendine getirecektir. Hazır olun! Başak tutulması herkesin sistem ayarlarını değiştirmeye geliyor. (Burç bazında yorumlar yazının devamında)

Merve Çubuktepe

Bu ay retroları, tutulmaları ve hatta Neptün Koç geçiş dönemi olarak tarihe geçecek! 14 Mart’ta Başak burcunda gerçekleşecek Ay tutulması hayatın üzerindeki sis perdesini aralayarak herkesin gerçeklerle yüzleşme zamanının geldiğini ilan ediyor. Hayatımızdaki yanılsamalar dağılırken hakikatin umut veren güçlü ışığı gözlerimizi açmaya hazırlanmakta.

Ancak bu sürecin anahtarı esneklik ve içsel güç olacak; geçmişin gölgelerine sıkı sıkıya tutunanlar için bu tutulma oldukça sarsıcı olabilir. Bu ayın mottosu: “Sorgula, bırak ve hafifle” diyebiliriz çünkü ayın sonunda 29 Mart’ta Koç burcunda gerçekleşecek Güneş tutulması bizi tamamen yeni bir döngüye hazırlıyor.

Bu ay Venüs ve Merkür’ün retro hareketleri de sahnede olacak. Ancak uyanmak isteyenler için bu bir kâbus değil. Geçmişle yüzleşme, eski defterleri kapatma, toksik kalıpları kırma ve özgürleşme şansı sunuyor. Eski aşklar, unutulmuş hikâyeler, çözülememiş meseleler tekrar gündeme gelebilir. Fakat bu kez amaç aynı döngüye saplanmak değil, gerçekten bir çözüm bularak ileriye bakmak. Ve bunu yapma şansımız gerçekten var!

Ve son perde: 30 Mart’ta Neptün Balık’tan çıkıp Koç burcuna geçiş yapacak. Neptün’ün Balık’taki son derecelerinde bizi içine çeken uyuşukluk, belirsizlik, rüya ile kâbus arasındaki o durağan enerji artık bitiyor. Koç burcundaki Neptün benliğimizi bulmaya, kendi yolumuzu çizmeye ve içimizdeki gücü keşfetmeye çağırıyor. Bu ay her şeyin yeniden başladığı an olabilir. Bize tek düşen o ilk adımı atmak.

Begüm Minkis

Duyan duymayanlara haber salsın Venüs 3 Mart 03:36 itibariyle retro pozisyonuna geçiyor. 14 Nisan 2025’e kadar devamlılık gösterecek bu süreçte kendimizle olan ilişkimiz başta olmak üzere her türlü ilişkiyi geliştirmeli ve yeni bir soluk katmalıyız. Gerçekten bize ait olduğunu düşündüğümüz değerlerimizi korumamız, kendimize olan öz saygımızı kaybetmememiz ve aynı destekleri ihtiyaç duyduğunu düşündüğümüz çevremize de vermek olmalı. İlişkilerde kahramanlık göstererek kendimizi kanıtlama çabasındansa herkese hak ettiği muameleyi sunmalıyız.

Bu hafta retro etkileri daha da hissedilebilir olsa da 3 Mart tarihinde Merkür de Koç burcuna geçiyor. İyi oksijen açık zihinle hayata karşı daha net yaklaşım sergileyebiliriz. Kim ne düşünür demeden çata çat konuşabilir kendimize has yeni bir dil geliştirebiliriz. Rotamız hareketlenebilir. İletişim sanatları, yeni fikir ve plan konusunda kendimizi ivedilikle ortaya koyabiliriz. Merkür’ün açıları da bu hafta destekleyici. Merkür’ün de gelecek hafta retro hareketine başlayacağını hatırlatalım. Retrolar çiftlenmeden önce işlerimizi ertelemeden halledelim.

Begüm Minkis

Sanat, ilişkiler ve finansal gösterge olan Venüs bir buçuk yıl aradan sonra geri hareketine hazırlanıyor. Zaten Mars retrosundan yeni çıktık. Hayatın akışı hızlansa da bozuk dengelerle yola rahatça devam edebilmek o kadar da kolay olmayabilir! Pek çok kişinin kafası karışık ve belirsizlik içerisinde olabileceği bir sürece giriyoruz. Retro demek geçmiş demek bu nedenle geçmişte yenilen hurmaların hesabını herkes verecektir. Karmanın zaman kaybetmeden tezahür edeceği şok retro döngüsüne hazır olun!

O sessiz naif gibi gözüken çok güvendiğimiz Venüs pek çok ilişkiyi temiz bir dayaktan geçirerek herkese layık olduğunu verecektir. İnat ve takıntıyla sürdürülen yanlış ilişkiler, bozuk karakterli insanlar, bencil ilgi arsızları bu retronun baş gündemlerinden olacak. Ya sabır! Diyerek idare edilen ilişkiler bardağı taşıran son damlayla birlikte kendini adeta bir tufan içerisinde can çekişirken bulabilir. Herkes kendi imkanlarıyla canını, malını kurtarmaya çalışsa da bunların hepsi bu süreçte nafile olacak çünkü her şey kaderin hükmü altına girecektir.

Gereğinden fazla düzeyde bir insana veya duruma tutunmak bu süreçte büyük zaafiyet yaratabilir. Bazen en büyük güç bırakabilmek, sonu bir türlü gelmeyen dünyevi arzulardan kurtulmaktır. Venüs retrosunda izzet-i nefsi kıran durumlar gelişiyorsa tek kalmaktan korkmamak gerekiyor. Bozuk düzene dur diyerek fark yaratmak önem arz ediyor. Vicdanı rahat olup iyi iş çıkartanlar da geçmişte yaptıklarının ödüllerini zaten misliyle alacaktır. (Burç bazında yorumlar yazının devamında)

Begüm Minkis

Yeni haftamız birden fazla çarpıcı göksel değişikliklere sahneyi açıyor. Durağan gezegenler kritik süreçlerden geçebileceğimizi gösteriyor. Güzel haberi şu ki 25 Şubat 05:00’de Mars 17° Yengeç burcunda düz hareketine başlıyor. Bu herkes için derinden oh be! deme zamanı ancak mutluluk biraz kısa sürebilir çünkü 1 Mart 03:35 itibariyle bu sefer de Venüs durağan konumuna geçiyor. Adeta biri gidiyor biri geliyor. 24 Şubat’ta Mars durağan, 1-2 Mart tarihlerinde de Venüs durağan konumda olacak. İlişkilerin sorumlulukları, ayrılıklar ve barışmalar, gerçekler ve mesafeler birçok insan için kırılma noktası oluşturabilir.

28 Şubat 2025’de hiçbir retro yokken meydana gelecek Balık yeniayı ise Satürnle kavuşarak hiç şüphesiz bizi geçmiş ve şimdiki zamanla yüzleştirerek yeni bir gerçekliğe çağıracak. Merkür’ün Balık burcundan Satürn, Neptün ve Kuzey Ay Düğümüyle arka arkaya kavuşumlarıysa duygularla mantığı iyi sentezleyebileceğimizi ve en doğru kararları vereceğimizi göstermektedir. Belki de içimiz cız ede ede başkalarının iyiliği için bir şeyleri cezalandırabileceğimizi gösteriyor. Profesyonel yaşamla ilgili destekleyici bir hafta olabilir. Resmi işler, sözleşmeler, evraklar, hesaplar, planlar konusunda verimli etkiler var eğer ki halledilmesi bitirilmesi gereken işler varsa özellikle 25-28 Şubat arasında hiçbir fırsatı kaçırmamak gerekiyor!

Begüm Minkis

Şubat ayına tam veda ederken 28 Şubat 03:44’de 9° Balık burcunda bir yeniay gerçekleşecek. Yakınlarda sonlanacak Mars retrosunun etkisinden özgürleşmiş 2025 yılının ilk gök olayı olacak. Bu durum sayesinde bir şeyleri sonlandırıp yeni başlangıçlara niyet ederken bir yandan Mart’taki Güneş ve Ay tutulmalarına da hazırlanmaya başlayacağız. Karma, disiplin, zaman ve sınavları gösteren Satürn yeniayla adeta bizlere bir final sahnesi yaşatmak üzere kavuşuyor. Böylece hak eden kişilere başarı, terfi ve saygınlık getirmek üzere hazırlanıyor.

Dış etkenlere her zamankinden daha duyarlı hissedebiliriz. Gerçeklerden kopmayanlar hayallerini inşa etmeye başlayabilir. Fırsatların nereden geleceği de belli olmayabilir. Evrende sonsuz bulunan kaynaklara kendimizi açabiliriz ancak bütüne hizmet etmeden hep “bana bana” diyenler düşmanlıklarla karşılaşabilir. Koşulsuz sevgi ve anlayış gökyüzünde yükselse de Satürn faktörü tamamen yattığı yerden başarı bekleyenlere düş kırıklığı getirebilir.

Sisler içinde kaybolmadan ve dağılmadan kişisel sınırlarını belirleyenler ve hayır demeyi başarabilenler gelişim kat edecektir. Bazı istisnai durumlarda üzerimize düşen vazifeleri yapmamıza rağmen henüz bir sonuca varamadıysak sabırla akışa bırakabilmenin de sürecin bir parçası olabileceğini unutmamamız gerekiyor. Sabır, azim ve fedakarlıkla inşa edilen şeyler gerçek anlamını bularak hayatlarımıza daha büyük ve kalıcı mutluluklar sağlayabilir.
(Burç bazında yorumlar yazının devamında)

Merve Çubuktepe

Bu hafta gökyüzü hareketleri bizlere dönüşüm, içsel farkındalık ve uzun vadeli etkileri olan kararlar getirecek. 18 Şubat’ta Güneş’in Balık burcuna geçişiyle birlikte sezgilerimiz güçlenirken, akıl ve ruh arasında daha derin bir denge kurma fırsatı yakalayacağız. Balık enerjisi bizleri kolektif bilinçle daha güçlü bir bağ kurmaya davet ederken, ilham ve yaratıcılığımızın da artacağını vurguluyor. Ancak bu süreçte fazla hayalperest olmamaya, gerçeklik ile sezgi arasındaki sınırı doğru çizmeye dikkat etmeliyiz. Güneş’in Balık yolculuğu, şefkati, sanatı, ruhsal farkındalığı ve manevi büyümeyi teşvik eden bir dönem başlatıyor.

Haftanın ve hatta ayın en büyük olayı ise 23 Şubat’ta Mars’ın Yengeç burcunda durağan konuma geçmesi. Mars, uzun süredir etkisini sürdüren retrosunun ardından harekete geçmeye hazırlanıyor. Durağan konum, gezegenin gücünün zirve yaptığı ve zamanın mühürlendiği özel bir andır. Bu süreç, özellikle duygusal derinlik, geçmişten gelen konular, içsel motivasyon ve sezgisel hareket etme gibi konuları ön plana çıkaracak. Eylem (Mars) ile duygu (Yengeç) arasındaki bu hassas denge, iç dünyamızla yüzleşmek ve bizi ileri taşıyacak kararlar almak için büyük bir fırsat sunuyor. Aynı zamanda, yarım kalmış projelere yeniden başlamak, çocuklukta sahip olduğumuz ancak unuttuğumuz yetenekleri keşfetmek ve sezgilerimizi eyleme dökmek için de harika bir zaman dilimi. Bu hafta, büyük sıçramalar değil, bilinçli ve içsel olarak sağlam adımlar atma haftası olacak.

Begüm Minkis

Hayatınızın en kritik anlarında, ‘Bu ilişki nereye gidiyor?’ ya da ‘Bu iş teklifini kabul etmeli miyim?’ gibi sorularla baş başa kaldınız mı? Horary astrolojisi, tam da bu anlarda size rehberlik edebilir.

Soru astrolojisi olarak da bilinen güçlü bir astroloji uzmanlık alanı olan Horary tekniğinin temelleri 1200’lü yıllarada Guido Bonatti tarafından atılmış. Günümüz kurallarına ulaşması ise 1600’lü yıllarda yaşayan William Lilly’nin bu alanda öncülüğü ile mümkün olmuştur. Tarihte bu alandaki çalışmaları ile öne çıkan farklı alimler de bulunmaktadır. Ebu Ma’şer, Ömer Taberi, Dorotheus, Maşa’allah, Ebu Ali el Hayat, Sahl ibn Bishr gibi… Osmanlı müneccimlerinden Ankaralı Sadullah Efendi de bu akımdan etkilenerek çeşitli analizler yapmıştır. Özellikle atamalar, işe alımlar, ekin, savaş ve yolculuk zamanları gibi konularda haritalar dönemin astrologları tarafından incelenmiştir.

Modern dünyamızda da astrolojiye ilgi duyan ancak doğum saatini bilmeyen veya sorusuna farklı perspektifte yorum almak isteyen danışanlar tarafından ilgi görmektedir.

Merve Çubuktepe

Haftanın en güçlü tesirleri 12 Şubat 2025’te, sert ve netleştirici Aslan Dolunayı ile gündeme düşüyor. Bu dolunay maskelerin düşmesine, gizlenen gerçeklerin tüm saflığıyla ortaya çıkmasına neden olacak. Adeta bir dizinin sezon finali gibi gizli saklının kalmadığı, ne oluyorsa olması gerektiği için olduğu ve karmaşanın netleştiği bir hafta bizi bekliyor. Gölge yönüyle ego krizleri, ani olaylar ve çatışmalar ön plana çıkabilir. Ancak bu kaotik süreçte, olaylara soğukkanlı bir şekilde yaklaşanlar için önemli farkındalıklar ve çözüm fırsatları doğabilir. Dolunay enerjisi, içsel dönüşüm ve netleşme için güçlü bir alan açacak. Duygularla yüzleşmek ve gölgede kalan taraflarımızı fark etmek, dengemizi yeniden sağlamak adına kritik bir rol oynayacak.

Haftanın ikinci yarısında ise 14 Şubat 2025’te Merkür’ün Balık burcuna geçmesiyle birlikte daha sezgisel ve ruhani bir düşünce akışı devreye giriyor. Bu geçiş yaratıcılığı ve empati duygusunu artırırken, zıtlıkları birleştirme ve olaylara daha geniş bir perspektiften bakma fırsatını sunacak. Belirsizlik ve duygusal hassasiyet gibi zorluklara rağmen, bu dönemde ilham kaynaklarımızı daha bilinçli şekilde kullanabiliriz. Merkür’ün Balık burcundaki yolculuğu, aradığımız cevapları sezgiler yoluyla bulmamıza ve geleceğimiz için planlar yaparak dengeli bir düzleme ulaşmamıza katkı sağlayacak.

Begüm Minkis

12 Şubat 16:53’deAslan burcunun 24 derecesinde Güneş ve Ay karşı karşıya gelerek Uranüs kareli bir dolunayı meydana getiriyor. Dolunayda yükselen de 5° Aslan burcu olacağından özel bir vurgudan bahsedebilir, Güneş’i, aydınlığı,gerçekliği selamlayabiliriz. Sıcaklık içimizi tatlı tatlı ısıtacak mı yoksa kasıp kavuracak mı? Kuytuda kalan, mahrem şeyleri açığa çıkaracak güçte bir dolunay olduğunu aklımızda bulundurmakta fayda var. Merceklerimizi bulanık durumlara yakından bakmak için oodaklarken göreceklerimiz bizi şaşkınlık içerisinde bırakabilir. Çünkü Uranüs sahnede ve beklenmeyeni beklememiz gerektiğini söylüyor! Hayat adeta bir çarkıfelek gibi olacaktır bu süreçte. Çıkan sonuçlar güldürebilir de ağlatabilir de!  

Tanınmış kişiler ve markalarla ilgili skandallar ve ifşalara hazırlıklı olmak gerekebilir. Hırsızlıklar, rüşvetler açığa çıkabilir. Spor kulüpleri, kripto dünyasıyla ilgili şaibeli olaylar gündeme gelebilir. Narsisistik kırılmalara açık bir dolunay olacak. Aşırıya kaçan yersiz ego kayıplar getirebilir. Etrafta candan olmayan samimiyetsiz insanlar varsa ortaya çıkabilir. Hiçbir şeyden o kadar emin olmamak gerek.Ufak çaplı sismik hareketlilikler getirebilir. Bilhassa zaten gündemde olan denizler ve okyanuslar bir süre risk altında. 

“Kısmet gelirse Hintten, Yemen’den, kısmet değilsene gelir elden?” diyen atalarımız adeta bu dolunay’da yaşayacaklarımıza güzel bir açıklama getirmiş. Önünüz bir alanda açıksa sizi hiçbir güç yenemeyecektir. Yıllar önce yapılıp unutulmuş iyiliklerin karşılığı ansızın önünüze çıkabilir.Kimileri ise şansını çok zorlamamayı öğrenerek olumsuz sinyallere karşı gözlerini açık tutmalı. Dolunayda halen aktif olan Mars retrosu, geçmişte yarım kalan ve uzunca süredir aksayan işleri açabilir.Yeteneklerin keşfedilmesi, niyetlerin kabul olması gibi şeyleri de çok destekliyor olması 2025 yılı bütününde bu dolunayı unutulmaz kılabilir. (Burç bazında yorumlar yazının devamında)

Merve Çubuktepe

Çok şükür Ocak ayını geride bıraktık… 4 Şubat 2025’te Venüs’ün Koç burcuna geçişiyle birlikte ilişkilerde cesur bir döneme adım atarken enerji ve motivasyonumuz yükselmeye başlıyor. Aşk ve tutku teması ön plana çıkarken kimi aniden âşık olacak, kiminin bitti dediği ilişkisi başlayacak kimi ise bir anda ayrılıkla yüzleşecek… Ve 7 Şubat 2025’te oldukça nadir gerçekleşen Neptün-KAD kavuşumu hepimizin çok ihtiyacı olduğu kolektif ruhsal şifayı getiriyor. Sezgilerimizin tavan yapacağı bu dönem ruhsal çalışmalar, hayır işleri ve şifalanma için harika bir dönem.

12 Şubat 2025’te Aslan burcunda gerçekleşecek dolunay ego mücadeleleri ve güç çatışmalarını gündeme getirecek. Ancak sakin kalabilenler, bu dönemin gücünü kontrol edebilecek. Yine de bu eşiği dikkatli geçmek gerekiyor. Ayın en önemli ve en hayırlı gelişmesi ise sonlarında… 25 Şubat’ta Mars retrosunun sona ermesiyle birlikte hem yıpratıcı olaylar ve makro sıkıntılardan bir adım uzaklaşıyor hem de retro sebebiyle düşen enerji ve motivasyonu tekrar toplamaya başlıyoruz. Artık hedeflere odaklanmak ve onları başarmak için çok daha kararlı ve güçlü bir şekilde ilerleyebileceğiz. Son olarak 28 Şubat 2025’te gerçekleşecek Balık burcundaki Yeniay ay boyunca odağını koruyan ve pes etmeyenleri ileri hareketteki Mars ile ödüllendiren, yepyeni başlangıçlara yelken açmamıza vesile olan bir enerjiye sahip.

Begüm Minkis

Pozitif açıların eşliğinde şifalandırıcı güzel bir haftaya başlıyoruz. 4 Şubat 2025’de Venüs’ün Koç burcuna geçişi gökyüzünün dengesini de beraberinde değiştiriyor. İlişkiler ve finansal konularda hareketli, cesur, tutkulu ve mücadeleci bir süreç başlıyor.

9 Şubat 2025’de Kova burcunda meydana gelecek Güneş ve Merkür kavuşumu çok şaşırtacak sürpriz gelişmelere işaret ediyor. Her zaman gittiğimiz yolun tersine giderek deneyim kazanmak isteyebiliriz. İlim irfanla yol almak isteyebiliriz. Fikir değişimleri olabilir ve zihinlerde yeşil ışık yanabilir. Eğitim, ticaret, teknoloji, seyahat, medya konularında ileriye yönelik başarılı bir hafta olabilir. Öğrenmek, kişisel gelişim adına muazzam bir hafta olabilir. Bir şeyin duyurusunu yapmak, kararını almak için değerlendirebilirsiniz.

Juno-Neptün ve Juno-Kuzey Ay Düğümü üçgen açıları da hafta içinde epey dikkat çekiyor. Taahhüt altına girmek, bir konuda özgürlüğü ve adaleti sağlamak, bağlılık sözü vermek, evlilik ve ortaklık ilişkilerini de destekleyen bir hafta olabilir. Dostluk kazanabilir ve beraberlikler geleceğe yönelik seviye atlayabilir.

Begüm Minkis

4 Şubat 2025 10:56 itibariyle ilişkilerde dönüm noktası yaratacak süreç başlıyor. Venüs’ün Koç burcuna geçişi ile uzun süreli bir etki bölgesine adım atıyoruz. Çünkü 1 Mart 2025 itibariyle Venüs Koç burcunda geri hareketine başlayacak ve 28 Mart 2025’e kadar Koç’ta kalacak. Bu da ortalama bir transit süresinin oldukça üstüne çıkan bir süre demek.

Venüs Koç burcunda asaleten düşüktür. İlişkilerde uzun zamandır tıkanan, çözmemiz gereken bir mesele üzerine yoğunlaşmak gerekebilir. İlk adımı kim atacak? Kim lider olarak seçilecek? Roller değişecek mi? Bu tür soruların cevapları bu süre içinde nihayet belirli olacaktır. Önce problemleri kabullenmek önem arz edecek daha sonra da ben ve biz dengesi sağlamaya yönelik düşünmek, çalışma ve onarımlar yapmak için dönemin ruhu herkesi destekliyor olacak.

Konu aşk’a gelince sergilenen cesaret dillere destan olabilir ve her şey kedi fare oyununa dönebilir bu süreçte. Oyunun galibi kim olacak hep birlikte izleyeceğiz… Kendimizi bir anda plansızca yenilikler içerisinde bulabiliriz. İlk defa yaşananlar zihinlere mıh gibi kazınabilir. Hızla başlayan ateşli ilişkilere hazır olmak gerek ancak şu da var ki dürtü problemleri yanlış ilişkilere ve tavırlara kapı aralatabilir. “Neden bir türlü mutlu olamıyorum” sorusunu son zamanlarda çok sorar veya duyar hale geldiyseniz sebebi tarafların birbirine yaptığı adaletsizlik ve bencilce istekler olabilir. İşte artık bunları çözmenin tam zamanı zira sabırlar taşabilir ve kimsenin kimseye eyvallahı kalmayabilir.

29 Mart 2025’de Koç’ta bir Güneş tutulmasına doğru ilerlediğimizi hatırlatmak isterim. Sayılı gün çabuk geçer derler. Venüs Koç burcundayken tutulma bölgesinde o dönemin enerjisine atıfta bulunurken bize de ilişkilerde başkalarından medet ummadan elimizi taşın altına koyarak yenilenmemizi istiyor olacak. (Burç bazında yorumlar yazının devamında)

Merve Çubuktepe

Özgürlük ve yenilik temalarının öne çıktığı bir haftaya giriyoruz. 28 Ocak’ta Merkür Kova burcuna geçerek, bireysel haklar, hümanizm ve kolektif iş birliği konularını vurguluyor. İnsan ve hayvan haklarına duyarlılık artarken, bireyselden çok birlikte hareket edenler avantajlı olacak. Ancak farklı olmak için farklı olma çabası, ani tepkiler ve kaçış psikolojisine karşı dikkatli olmakta fayda var.

29 Ocak’ta 9 derece Kova Yeniay’ına şahitlik edeceğiz. Bu yeniay yılın en olumlu gökyüzü olaylarından biri diyebiliriz. Özellikle ilişkiler, kariyer ve finans konularında yenilikçi ve destekleyici etkiler taşıyor. Güneş-Jüpiter, Venüs-Mars ve Mars-Satürn açıları, yeni başlangıçlar için güçlü bir zemin sunuyor.

Kova’nın özgürlük ve iş birliği temaları bireysel ve toplumsal anlamda yenilenme fırsatları getiriyor. Ancak ülke haritasındaki tesiri kutuplaşma, artan toplumsal gerilim, orta ölçekli depremler ve elektrik kaynaklı kazalarda artış riski taşımakta. Ancak bu yeniay büyük deprem motifi taşımıyor ve özellikle bireysel anlamda yarım kalan işleri tamamlama, yeni atılımlara ve şuur yükselmesine açık bir haftaya işaret ediyor.

Begüm Minkis

29 Ocak İstanbul’a göre 15:35’de 9° Kova burcunda gerçekleşecek, 2025 yılının ilk yeniayı bizleri normalin dışına taşmaya hazırlıyor. Jüpiter’in üçgen açıları yeniay anında etkinleşeceğinden pozitif bir ambiyans yaratarak moral toplamamıza yardım edebilir. Plüton da artık Kova burcunda olduğu için bilgiyi güçlü ve doğru şekilde aktarmaya özen göstermeliyiz çünkü sonuçları tahminlerimizden de büyük olabilir. Yüksek bilinç seviyesine doğru ilerlediğimiz yolculuğumuzda cehaletin kökünü de kurutmaya başlayabiliriz. Toplumsal gelişmeler de geleceğimiz için önemli rol kazanabilir. Etrafımıza duyarsız kalmak yerine elimizi taşın altına koyabiliriz.

Mutluluk paylaştıkça çoğalırken dertler ise paylaştıkça azalır. Kenarda köşede unuttuğumuz bizden ilgi bekleyen insanlar varsa iletişim hatlarını güçlendirmek gerekebilir. Yeniay birlikten kuvvet doğacağını gösteriyor. Etkili çevre bizleri de iyi bir geleceğe hazırlayacaktır. Dostluk dayanışma bizi bir misyon sahibi olmaya ve hayatın anlamını bulmaya itebilir. Kişisel hırsları inatları artık bir kenara bırakarak başka ruhlarla empati kurmaya, farklı pencereden bakmaya ve tarafsız bir gözle değerlendirmeye çalışmalıyız. Belki de bu sefer fırsatlar hiç ummadığımız yerlerden çıkabilir. (Burç bazında yorumlar yazının devamında)