Ağustos ayında iki tane tutulma deneyimleyeceğiz. Bunlardan ilki 7 Ağustos 2017 tarihinde ve Kova-Aslan aksında gerçekleşecek olan ay tutulması. Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek bu tutulma bize “Ateş etmek için nişan almak, nişan almak için ise net bir bakış açısı ve dengeye ihtiyacımız olduğunu” söylüyor.
Ay tutulmaları duyguların oldukça yükseldiği zamanlardır. Gerçekleştiği alanla alakalı bir sonlanmayı, daha önceden atılmış adımların meyvelerini toplamayı veya önemli değişimleri beraberinde getirirler. İçinde bulunduğumuz güvenli bölgeyi sarsmaya başladıkları için ister istemez duygusal gerilim yaratırlar ve dikkatimizin odağını gerçekleştiği alana çekerler. Ay tutulmaların etkisi, azalan grafikte de olsa, yaklaşık altı ay devam eder. Burç bazında analizleri de yazının devamında bulabilirsiniz.
Tutulmalar döneminden önceki son hafta geldi çattı. Bu haftaya yakışacak şekilde gökyüzünde çok çarpıcı etkiler de dikkat çekiyor. 4 Ağustos 2017’de Jüpiter-Plüton arasındaki gerilimli açı tekrar ve uzun bir süreliğine son kez kesinleşiyor. Bu açı kişinin hayatında dönüşmesi, geride bırakması ve ileri bir safhaya geçmesi için bazı olayları artık büyüterek kaçınılmaz bir hale getirebilecektir. Zira bu açı uyanışla da alakalıdır, bu bağlamda biraz zorlayıcı ve çatışmalı bir süreç olsa da sürece ayak uydurup tutulmalar dönemine çok iyi bir şekilde hazırlanabiliriz. Makro ölçekte ise yine siyasi gündemin sertleşeceği, özellikle de ülkeler arası siyasette gerilim ve güç savaşlarını çok daha yoğun gözlemleyeceğimiz bir dönem bizi beklemekte. Hukuk, inançlar ve eğitim ile ilgili konular gündemde daha fazla dikkat çekici bir şekilde yer alacaktır.
Tutulmalar dönemine günler kala malumunuz gökyüzündeki ateş elementi vurgusu giderek yoğunlaştı. Bu konuda tabii sahneyi en çok dolduranlardan biri hiç şüphesiz Mars. 4 Eylül 2017’ye kadar Aslan burcunda yolculuğunu sürdürürken çok daha enerjik, dinamik ve rekabetlere açık bir ortamı da beraberinde getirecek. Yazının ikinci bölümünde bu geçişin tüm burçlara etkisini bulabilirsiniz.
Aslan yeniayını geçirdik ve geldik tutulmalar döneminden önceki son haftaya… Gökyüzündeki ateş elementi vurgusu giderek yoğunlaşıyor. Geçtiğimiz haftalarda doğal afet risklerinden bahsetmiştim malumunuz depremler, seller derken çok yoğun etkiler altındayız. Bu tansiyonlu etkiler hala geçerliliğini koruyor, umarım daha fazla bir sıkıntı olmadan bir süreci atlatırız. Ancak aşikar olan şu ki sabit burçlarda olan tutulmalar (yine Aslan burcundaki 1999 tutulmalar dönemi) ve baskın gerilimli açı kalıpları genelde bu tür afetlerle alakalı oluyor, ancak 17 Ağustos 99 depremi öncesindeki gökyüzü çok daha farklı bir tablodaydı, ondan ötürü bu çapta büyük bir felaket etkisinin gerçekleşeceğini şahsen düşünmüyorum; ancak izdüşümler sebebiyle kuzeybatı hattındaki hareketlilik devam edebilir.
Tutulmalar dönemine geçmeden önceki son yeniay geldi çattı… Lafı uzatmadan hemen iyi haberle başlamak istiyorum: Harika bir yeniay bizleri bekliyor. :) Uyumlu açı kalıplarıyla bezeli, enerji yükselten, motivasyonu arttıran özetle artık rutinden içi şişenlere, aksiliklerle boğuşanlara destek olabilecek bir yapı söz konusu. Şimdi bu güzel yeniayın detaylarına inelim. Burç bazında analizleri ise yazının ikinci bölümünde bulabilirsiniz.
Gerek 23 Temmuz 2017’de gerçekleşecek Aslan yeniayı, gerek gökyüzündeki gezegenlerin Aslan burcunda yoğunlaşması vesilesi ile giderek artan bir enerji ve tansiyon bizleri bekliyor. Yeniayın detayları ve burç bazındaki etkilerine çarşamba günü özellikle değineceğim, ancak işin içerisinde oldukça motivasyon, cesaret ve kararlılığı arttıran, aynı zamanda kabımıza sığmamızı zorlaştıracak etkiler söz konusu. Adeta “Can büyük, beden küçük” hissiyatını anlatan bir yeniay yaşayacağız.
Çocuklarımızın geleceği için son derece önemli olan LYS sınavının sonuçlarının açıklandığı bu dönemde özellikle astrolojik perspektifle yakın gelecekte ön plana çıkacak ve önem kazanacak çalışma alanlarına dair sorular alıyoruz. Esasen bu sadece sınava giren çocuklarımız değil, hayallerindeki mesleği icra etmek isteyen her yaştan insan için önemli bir konu. Daha önce kişinin kariyer planı ve mesleki yöneliminin nasıl tespit edeceğine dair bir yazı paylaşmıştık. Bu yazıda ise özellikle dış gezegen döngülerini de gözönünde bulundurarak önümüzdeki yıllarda dikkat çekecek temalar ve yükselen meslek dallarına değineceğim.
Zorlu bir dolunayı geride bıraktık, ancak tabii ki yankılarını bu hafta da hissedeceğiz. Gökyüzünde bu hafta en önemli konulara karşımıza 10 Temmuz 2017’de kesinleşecek Güneş-Plüton karşıtlığı dikkat çekiyor. Ay’ın da haftanın son günlerinde sahneye girip bu açıyı çalıştırması sebebiyle bu etkileşim tüm hafta hissedilecek. Bu bağlamda hafta boyunca dolunayın da etkisi ile güç savaşları, ego krizleri ve “patron kim?” gibi soruların olduğu çeşitli olaylar içerisinde olabiliriz. Gerek yurtiçi, gerek yurtdışında tansiyon yoğun olabilir; sert demeçler, ultimatomlar gündeme gelebilir.
Yaz mevsimini buram buram sıcaklarla tam anlamıyla hissederken Venüs de 5 Temmuz 2017 itibariyle İkizler burcuna geçiş yapıyor ve 31 Temmuz 2017’ye kadar bu burçta yolculuğunu sürdürecek. İlişkiler açısından pek hareketli, flört trafiğinin yoğun olduğu, aynı zamanda pek dedikodu ve heyecanlı bir dönem bizleri bekliyor. Bu geçişin tüm burçlara etkisini yazının ikinci bölümünde okuyabilirsiniz.
Hayli sert etkili bir dolunay bizleri bekliyor. Bu dolunay esnasında öncü burçlarda zorlu bir t-kare açı kalıbı aktif hale gelecek. T-kare açı kalıbının öncü burçlarda olması bu dolunayın bazı girişimleri de beraberinde getireceğini, krizlere açık bir yapıda olduğunu; ayrıca yaşanan durumların da saman alevi gibi bir anda başlayıp etkisini çok geçmeden yitireceğini göstermektedir. Dolunayın yükselen kesitiyle Merkür’ün kavuşumu ve Güneş-Mars kavuşumunun on ikinci evde olması, Pandora’nın Kutusu’nun bir haber, seyahat veya iletişim yoluyla açılacağının ve bu bilginin şimdiye kadar fark etmediğiniz bir durum olduğunu söylüyor. Pandora’nın kutusundan bilindiği gibi pek tatlı şeyler çıkmaz. Bu arada dolunayın burç bazında etkilerine dair detayları yazının ikinci bölümünde bulabilirsiniz.
Geçtiğimiz hafta oldukça zorlu açı kalıpları ile Temmuz ayına başladık. Bu hafta da aynı yoğunluk sürüyor, hatta 9 Temmuz 2017 Oğlak dolunayı ile bu etki maksimuma ulaşacak. Haftanın başı itibariyle dolunayın ayak seslerini duyacağız, ancak etkileri tabii ki gerçekleştikten sonra da devam edecek. Çarşamba günü dolunay ve burçlara olan etkisini en detaylı şekilde paylaşacağız.
Önceden duygusal konular ve evlilikle ilgili neleri incelediğimize dair detaylı bir yazı hazırlamıştım. Aldığımız bir çok soru vesilesi ile özellikle yedinci ev yöneticisi, ya da içindeki gezegenlerin anlamlarının da oldukça merak edildiğini gördüm. Pek tabii ki sadece yedinci evin durumu ile kişinin aşk ve evlilik hayatı ile ilgili öngörü zamanlaması yapmak doğru olmaz; ancak yedinci evimizi iyi anlamak duygusal açıdan beklentilerimizi ve doğum haritamızın bize gösterdiği uygun eş profilini fark etmemizi sağlar.
Bu hafta sahnede Merkür ve en önemlisi Mars var. Yengeç burcunda hareket eden bu iki gezegen bu haftanın ikinci yarısı itibariyle gerilimli açılar yapmaya başlayacak. Etkilerine detaylı olarak değineceğim, ancak en kısa açıklamasıyla her türlü çatışma, gerilim ve agresyona açık bir hafta bizleri bekliyor. Bundan ötürü de ikili iletişime dikkat, aynı zamanda kazaya açık ve tehlikeli her yerden ve eylemlerden uzak durmamız önem kazanıyor.
Yaz dönümünü kuvvetli açılara sahip 24 Haziran 2017 saat 05:31’de gerçekleşecek Yengeç yeniayı ile karşılayacağız. Gökyüzünde baskın olan Yengeç burcu etkisi vesilesi ile eski defterleri kapatmak ve hayatımızda önemli değişimler yapmak adına ilk adımları atmak için güçlü bir etki bizleri bekliyor. Yeniayın yankıları önümüzdeki on beş gün boyunca hissedilecek. Burç bazında analizleri yazının ikinci bölümünde bulabilirsiniz.
Gelecek sizin için ne ifade ediyor? Yazılımış çizilmiş, her detayı çoktan belli olan bir zaman parçası mı? Asla karşı koyamayacağınız, kölesi olacağınız, boyun eğeceğiniz bir şey mi? Yoksa hayatın genel akışı ve yaptığınız seçimlerin birbiri ile etkileşime girmesi sonucu şekillenen bir olasılıklar zinciri mi?