Disiplin ve karma gezegeni Satürn Koç burcuna geçiş yapıyor. Satürn en son 1996-1998 yıllarında Koç burcunu ziyaret etmişti ve şimdi 30 yıllık bir döngü sonlanıyor. Böylece kurtlar sofrasında, hayat artık pısırık olanı değil savaşanı ödüllendirmeye başlıyor. Satürn Koç dünya açısından resetlenme, yeni bir kitabın ilk sayfasını okumaya başlamak anlamına geliyor amma velakin Satürn Koç burcunda asalet yönünden düşüşe geçiyor! Satürn, nam-ı diğer Kronos’un, savaş tanrısı Ares ile temsil edilen Koç burcuna geçmesi düpedüz sistem arızaları ve yıkım demek!

Satürn Koç burcundayken aflar kolay gelmez ve cezalar ağır olabilir. Sistem tamir edilemiyor ve sık sık arıza çıkarıyorsa çöpe atmanın vakti gelmiş demektir. Kendimizi disipline sokmak için destekleyen bir döngü olacak fakat sabır ve doğru zamanı öngörerek hareket etmek bu sürecin en önemli parçası. Gerçekten pişmek için önce kural ve prosedüre uymak gerekebilir. Bu nedenle kendimizi biraz acemi birliğinde gibi hissedebiliriz.

Satürn Koç döneminde acı verici kişisel dönüşümler yaşanabilir. İlişkiler darbe alabilir. Hayatınızı kime emanet ettiğinizden gerçekten emin olmadan asla bir insana söz verilmemesi gereken bir zaman. Bu süreçten avantajlı çıkanlar ilişkilere körü körüne bağımlı kalmadan da yaşayabilen, kendi öncelikleri olan, sınır koyabilen, yapılması gereken işleri ertelemeden uygulamaya geçirenler olacak.

Satürn, 2026 yılının sıcak gündemlerini hemen önümüzdeki yaz aylarında ufaktan hissettirecektir. Bu dönem üretkenlik ve çalışkanlık yükselişe giden yolu açacaktır. Dayanıklı gibi gözüken çakma yapılar, sistemlerin yetersizliği ortaya çıkacaktır. İdari konular, otoriteyle ilgili sorunlar baş gösterebilir. Hangi çatı altında bulunduğumuza artık her zamankinden daha çok önem vermeye başlayacağımız bir dönem başlıyor. (Burç bazında yorumlar yazının devamında)

Gergin bir dolunay ile açılan bu hafta tam anlamıyla bir dönüm noktasını barındırmakta. 12 Mayıs’ta gerçekleşecek Akrep burcundaki dolunay geçmişe saplanıp kalmış her şeyi sarsarak adeta ruhsal fay hatlarımızı yeniden düzenleyecek. Ne kadar bastırdıysak ne kadar görmezden geldiysek o kadar güçlü açığa çıkacak her şey. Ancak bu sarsıntı kesinlikle bir yıkım değil, bilakis cesurca yüzleşenler için yepyeni bir yolculuğun başlangıcı. “Aynı döngüyü kaç kere daha tekrar edeceksin?” sorusunu bu hafta evren bizlere sert ama öğretici bir dille soruyor. Ve bunu isteyenler kısır döngüleri kıracak gücü içlerinde bulacak.

Haftanın son günlerine geldiğimizde Güneş-Uranüs kavuşumu, Merkür-Mars karesi ve Jüpiter-Chiron altmışlığı aynı anda etkili olacak. Hayatın yönü bir anda değişebilir; dilimizden çıkan bir söz, aldığımız bir kararla her şey farklı bir rotaya evrilebilir. Merkür-Mars karesiyle iletişimde sivrilikler, kırıcı anlar yaşanabilirken, Jüpiter-Chiron altmışlığı ise adeta gökyüzünün telafisi gibi çalışıyor. Olan biteni kabul eden, dersini alan ve kendi acısından şifa çıkaranlar bu hafta yeni bir bilinç eşiğine ulaşabilir. Jüpiter-Chiron ikilisi adeta hepimizi iyileştirmek için güç birliği yapmış durumda. Cesaretle yüzleş, sağduyuyla konuş ve iç sesine güven: çünkü bu hafta her şey bir anda değişebilir…Ve belki de olması gereken tam da budur.

12 Mayıs 2025 TSI 19:55’de 22° Akrep burcunda, yükseleni de Akrep olacak bir dolunay meydana geliyor. Duygular devrim geçirebilir ve artık korkular değil, cesaret kazanmaya başlayabilir. Çünkü dolunayla sırlar ortaya sere serpe serilebilir hatta serilmekle kalmaz her şey her yerde rahatça konuşulabilir ve eleştirilebilir hale gelebilir!

Hayatımızın bazı temaları adeta manyetik alana maruz kalarak tüm enerjiyi üzerine çekecek. Beklenmedik psikolojik dönüşümler ve yeni hikayeler de arkasından gelecektir. Devir artık değişiyor. Medya manipülasyonuna yenik düşmeyen, her duyduğuna inanmayıp sorgulayan yani kısacası zihnini açık tutan insanların kötülüğü fark etmesiyle artık sesini çıkarması ve ilahi görevlerini yerine getirmeye başlayacağını söyleyebiliriz.

Balık burcundaki Satürn ve Kuzey Ay Düğümü’nün dolunay derecesine üçgen açıyla destek veriyor olması ödenmiş bedellerin hak edişleri olduğunu gösteriyor. Akrep dolunayı bankalar, ortaklıklar ve paylaşımlı değerlerle ilgili yapılandırmalar getirebilir. Böylece haklının hakkını alacağı bir süreç olabilir.

Dolunay’ın bir diğer güzel tarafı kötü huy ve alışkanlıkları törpülemesi; kilolarla vedalaşmak, yanlış ilişkileri bitirmek ve hayatımızdaki tüm kirleri çamaşır suyuyla arındırmak için harika bir zamana giriyoruz. (Burç bazında yorumlar yazının devamında)

Bolluk, bereket ve canlanma… Gökyüzü bu hafta tam anlamıyla doğayla senkronize çalışıyor. 5 Mayıs’ta Merkür ile Jüpiter arasında oluşacak destekleyici açı, özellikle ticaret, eğitim ve kariyerle ilgili her türlü girişimi desteklerken, zihinsel kıvraklık ve olumlu haber akışı da beraberinde geliyor. Bu açı sayesinde çözümsüz sandığımız pek çok şey hızla yoluna girebilir. Yeni fikirler, yeni anlaşmalar, yeni hedefler için destekler bizimle olacak.

Haftanın romantik kıvılcımı ise 7 Mayıs’ta Venüs ile Plüton arasındaki olumlu etkiyle başlıyor. Aşkta tutku, derinlik ve bağlılık artıyor; bu baharda sadece doğa değil, kalpler de çiçek açabilir. Üstelik 10 Mayıs’ta Merkür’ün Boğa burcuna geçişiyle birlikte zihin biraz daha netleşiyor, iletişim daha sağlam ve kararlı bir forma bürünüyor. Artık taşlar yerine oturmaya başlıyor ve sözler, eyleme dönüşüyor. Bu hafta hayatına tohum ekenler, çok yakında sağlam meyveler toplayacak. O yüzden şimdi düşün, dile ve harekete geç: Çünkü baharın bereketi seninle.

Mayıs ayının ilk yarısı gökyüzünde çözümleme, yüzleşme ve ruhsal temizlik vurgusuyla ilerliyor. Özellikle 12 Mayıs’ta Akrep burcunda gerçekleşecek dolunay büyük deprem riski taşımasa da fiziksel değil içsel fay hatlarını harekete geçiriyor. Bu dolunay bastırılmış duyguların, geçmişin yüklerinin ve çözülmemiş meselelerin yüzeye çıkmasına aracılık ederken, derin bir dönüşüm potansiyeli sunuyor. Söylenmeyen sözler dile gelebilir, bastırılan hisler şaşırtıcı bir yoğunlukla ortaya çıkabilir. Ayın bu bölümünde sezgisel kapılar açık, zihinsel enerji daha içe dönük; dolayısıyla yüzleşmekten korkmadığımız her konu bizleri arındırıp ileriye taşıyabilir.

Ancak ayın ikinci yarısında tablo tamamen değişiyor. 20 Mayıs’ta Güneş’in İkizler burcuna geçişiyle birlikte hareket, iletişim ve zihinsel canlılık artarken, 25 Mayıs’ta Satürn’ün Koç burcuna geçişi adeta yeni bir döngüyü başlatıyor. Bu geçiş; kendi yolunu çizmek, karar almak, inisiyatif göstermek ve geçmişten bağımsız bir benlik inşa etmek adına büyük bir eşik. Hemen ardından 27 Mayıs’ta İkizler burcunda gerçekleşecek yeniay, ayın en verimli ve destekleyici gökyüzü olaylarından biri olacak. Bu yeniay bilgi, iletişim, eğitim, ticaret ve sosyal bağlantılar alanında adım atmak isteyen herkes için net bir yeşil ışık etkisine sahip. Hızlı gelişmeler, çözüme ulaşan sorunlar ve akışkan ilerleyen projelerle dolu bu süreçte önemli başlangıçlar için kozmik bir destek bizlerle olacak.

Boğa Yeniayı’nın ertesinde enerjik ama çok gürültüye de yer vermek istemeyeceğimiz dengeli bir hafta başlıyor. Yeni hafta içinde aynı zamanda yeni bir ay da başlıyor. Mayıs ayını güzel açılarla başlatıyor olmamız inandığımız yoldan asla pes etmememiz gerektiğini söylüyor. Çünkü gemi hızını ancak alabildi ve şimdi acıları, zorlukları arkamızda bırakarak ilerlemeye başlıyoruz.

30 Nisan 2025 Venüs Koç geçişiyle hayatlarımızın bir alanında adeta başlat düğmesine basmak isteyeceğiz. 2 Mayıs 2025 Venüs-Neptün kavuşumu ilk defa Koç burcunda gerçekleşerek bir yandan tutulmayı tetikleyecek olması ilişkilerde özellikle fedakarlığa, kişisel alan açmaya ve bağımsızlığı kazanma zamanlarına işaret edecek. Bunlar da hayalleri gerçeğe dönüştürmek için bir yakıt görevi görecektir. Kendi paranızı kazanmaya başlayabilir, yatırımlarınızı planlayabilir ve özgürce harcayabilirsiniz. Bu hafta itibariyle artık hiçbir şey sözde kalmıyor ve eyleme dökülmeye başlıyor.

2 Mayıs Uranüs ve Kuzey Ay Düğümüyle altmışlık uyumlu açısı da bilinçli farkındalığa erişime, eski kötü karmalardan kurtulmaya ve alışılmadık fırsatlar ile gelişme imkanı yakalamaya işaret etmektedir. Çağ dışı kalan yöntemler ve fikirler bu hafta bizleri geride hissettirebilir. Kabuk değiştirmek için hem güçlü bir arzu duyabilir hem de hak edişler alabiliriz.

27 Nisan 2025’de TSI 22:31’de 7° Boğa’da gerçekleşecek yeniayla birlikte yeni bir güç sahasına giriyoruz. Yeniay anında Ay ve Venüs yüceleceğinden duygusal isteklerimiz ve ihtiyaçlarımız bizi aşırılıklara kaçmaya itebilir. Dışı yumuşak gibi gözüken ancak içi sert etkiler barındıran bir yeniay. Güneş, Plüton ve Mars arasındaki sabit t-kare açı formu yeniayla birlikte aktifleşmesi herkesi adeta bir patlama noktasına getirebilir! Gizlenen şeyler açığa çıkabilir. Değerlerin güçle sınanacağı, doğal afetler konusunda tehlike yaratabileceğini de söyleyebiliriz. Bireysel hayatlarda ise ezberler bozulabilir.

Antares kraliyet yıldızının yeniayda yükseliyor olması büyük kadesel gelişmelere sahneyi aralıyor. Yıldızın doğası gereği mücadele ve çatışma enerjisine açıklık verse de Boğa’nın barışçıl yanıyla, Aslan burcundaki Mars’ın asaletini kullanırsak bambaşka sonuçlar da elde edebiliriz. Tek bir seçenek ve olasılığa takılı kalmadan seçimlerimizi mantıklı şekilde yaparsa herkes kendi akışında yolunu bulacaktır. Yani demem o ki sonuçlar biraz da eldeki malzemeleri nasıl kullandığınıza bağlı şekillenecek. İyi yönüyle kalplere hizmet eden, yetenekleri ortaya çıkaran, sağlam başlangıçlar yaptıran, zarif bir mücadeleyle amaca götürecek çok güçlü destekler bizi bekliyor.

Üzerimizdeki ataleti artık bitirmemiz, biriken enerjiyi dışarıya salmamız gereken bir süreç başlıyor. Dünya genelinde ekonomik çalkantılar, para piyasalarında çarpıcı yükselişler ve ticari savaşlar yeni bir gerçekliği ortaya dökebilir. Sonuç olarak her ne kadar yeniay Boğa burcunda gerçekleşse de tembel, pasif ve açgözlüler değil; çalışkan, ileri görüşlü, adil olanlar gerçekten kazanacak. Sahip olduklarına şükretmeyi bilen kendi ihtiraslarında kaybolmayanlar yeniayın bereketinden faydalanacaktır. (Burç bazında yorumlar yazının devamında)

Haftanın ilk beş gününde birbirinden etkili ve olumlu açı kalıpları bizleri bekliyor. Hayırlı ve iyileştirici Kuzey Ay Düğümü 21 Nisan’da Satürn ile, 24 Nisan’da ise Venüs ile kavuşum açısı gerçekleştirecek. Bu açı kalıpları karma temizlerken, uzun zamandır emek verilen konularda iyileşme ve başarı getirebilir. Ayrıca duygusal ve ruhsal konularda çiçeklenme, yeni başlangıçlar, sorun varsa tamir ve her şeyin ötesinde umut söz konusudur. Hafta içinde bir konuda cesaretimizi toplayıp gerekeni yaptığımız takdirde gerisi hayır ve kolaylıkla gelecektir. Ancak hafta sonuna geldiğimizde temkinli olmakta fayda var. 27 Nisan’da haftanın en sert açısı Mars-Plüton karşıtı kesinleşirken aynı gün Boğa burcunda bir yeniay meydana gelecek. Hafta sonunu sakin ve temkinli geçirmemiz önemli görünüyor, zira tansiyon bir anda yükselebilir, aniden kendimizi kavgacı ve gerilimli bir atmosferde bulabiliriz. Yeniay kendini kontrol eden, negatif enerjiye kendini kaptırmayan ve en önemlisi de cesaret ile sağduyu birleştirenlere bir sonraki hafta yeni başlangıçlar konusunda güç verecek. Negatife, karanlık duygulara ve yıkıcı tavra kendini kaptıranlar ise kendi yarattığı fırtına içinde kaybolacak. Unutmayalım ki en karanlık anda bile en sonunda ışık mutlaka yükselir, denge ve huzur geri gelir.

Gökyüzü adeta yepyeni bir sezon açıyor. 14 Nisan’da Venüs retrosunun sona ermesiyle birlikte artık kişisel gezegenlerin tamamı ileri harekette. Bu da demek oluyor ki, bireysel düzlemde üzerimizdeki ağırlık kalkıyor, frenler bırakılıyor ve evren “tam yol ileri!” komutunu veriyor. Gönül meselelerinde neyi istemediğimizi çok iyi anladık; şimdi artık neyi istediğimizi net, kararlı ve cesurca ifade etme zamanı. Geriye bakmak yok, duygu ve düşünceyi harekete dönüştürme vakti.

Bu hafta gökyüzü her geçen gün ritmini yükseltecek. 16 Nisan’da Merkür’ün Koç burcuna geçişiyle zihin kıvılcımlar saçmaya, 18 Nisan’da Mars’ın Aslan burcuna geçmesiyle enerji sahneye çıkmaya ve 19 Nisan’da ise Güneş’in Boğa’ya geçişiyle hayatın keyfi yeniden duyularımıza işlemeye başlıyor. Ateş elementinin yükselişi ile birlikte hız, motivasyon, tutku ve aksiyon sahnede. Sürüncemede kalan işler, ertelenmiş adımlar ve yürekte bekleyen niyetler için şimdi her şey değişebilir. Hem de bir anda…

Bu hafta en sonunda yılın başından beri süregelen retrolar dönemine veda ediyoruz. 8 Nisan 2025’te Merkür retrosu sona erecek ve bu da tutulmalar dönemi sonrasında artık rahat rahat ileri bakmamıza ve geleceğe odaklanmamızı sağlayacak. Buna ek olarak haftanın sonuna geldiğimizde 12 Nisan’da Venüs de retrosunu bitirmek üzere durağan konuma geçecek. Buna ek olarak da 13 Nisan 2025’te Terazi burcunda bir dolunay da cabası. Bu hafta özellikle kariyer, finans, resmi işler gibi konularda çok daha aktif, iyi haberler alabileceğimiz tesirler altında olacağız. İlişkiler için de hem Venüs Durağan hem de Terazi dolunayı sebebiyle adeta bir sezon finalindeyiz diyebiliriz. Bu hafta ilişkilerle ilgili ne olacaksa olacak, her şey netleşecek ve bir sonraki hafta itibariyle artık hayatın her alanında önümüzü göreceğimiz, enerji düşüklüğü ve odak kaybından uzak son derece hareketli dönemlere adım atacağız. Belki uzun zamandır sarı veya kırmızı ışıkta kalmış olabiliriz, ancak yeşil ışık yanıyor ve hareketimizi beklemekte.

Uzun süredir içimizden geçen gezegen retroları ve tutulmaları uğurlamaya yakışır düzeyde bir gökyüzü olayıyla karşı karşıyayız. 13 Nisan 2025’de TSI 03:22’de Terazi burcunun 23 derecesinde ihtişamlı bir dolunay meydana gelecek. Başak takım yıldızında bulunan yaratıcılık, refah, sanat ve bilim alanında başarı veren Spica sabit yıldızı dolunayda büyük rol oynayacak. Hem 29 Mart Güneş tutulmasını hem hava elementinin tüm gücünü arkasına alan dolunay mantık ve bilgelikle gelen büyük zaferlere işaret ediyor.

Ay-Jüpiter üçgeni dolunay anında mezuniyet töreni havasında bitişler getiriyor. Bir macerayı bitirdik artık önümüzde yeni maceralar var. Adaletsiz ve çok acı verici olaylar kalıcı bir şekilde kapatılarak; ömür boyu mutluluklar mesajı eşliğinde ödüllerini verebilir. Barışmalara, kaynaşmalara ve birliğe ortamı açacak dolunay ikili ilişkilerde tüm taşları yerine oturtabilecek. Politik yaklaşım ve huzur isteğiyle verilen mücadeleler ülkemize de katkı olabilmesi mümkün.

Venüs’ün dolunay anında 24° Balık burcunda durağan konumlanması zamanı mühürleyerek kadınlar, ilişkiler ve maddi konularda kozmik bir görünüm meydana getirebilir. Kalpten gelen sesi bu dolunayla birlikte kesinlikle dinlemek gerek. Emin olun ki bir mesaj, bir bakış ve bir söz her şeyi değiştirebilir. Mars t-karesi ise dolunayda vurgulandığı için egolu davranan, nereden geldiğini unutmuş sonradan görme kişileri de boş geçmeyecektir. Çalışkan, olgun ve aklın yolundan giden kişiler bu dolunaydan oldukça istifade edebilir. (Burç bazında yorumlar yazının devamında)

Tutulmaların içinden geçtik, en yorucu döngüyü ardımızda bıraktık! Gökyüzü nihayet hafifliyor, durağanlık yerini harekete bırakıyor. Nisan ayı bizlere adeta yeni bir soluk, yepyeni bir başlangıç sunuyor. 8 Nisan’da Merkür ve hemen sonra 14 Nisan’da Venüs retrolarının sona ermesiyle birlikte artık geçmişin tozlu yollarını geride bırakıyor; geleceğe, umuda, yaratıcı üretimlere yöneliyoruz. Uzun süredir geri çekilmeye, değerlendirmeye ve sabretmeye zorlayan etkiler yavaş yavaş çözülürken; iletişimde, ilişkilerde ve girişimlerde netlik kazanma zamanı başlıyor. Artık “hazır mıyım?” sorusunu değil, “ne zaman başlıyorum?” sorusunu sorma zamanı!

Ayın ikinci yarısına baktığımızda Mars’ın 18 Nisan’da Aslan burcuna ve Venüs’ün 30 Nisan’da Koç burcuna geçişiyle birlikte, gökyüzü ateş elementinin canlılığıyla daha da parlayacak. Kendi sahnemize çıkıyor, girişimlerimiz için cesaret kazanıyor, tutkularımızın peşinden gitme isteğimizle dolup taşıyoruz. Özellikle yılın başından beri ağır aksak ilerleyen motivasyonumuz bu dönemde kıvılcımlanacak; artık hayat bizi değil, biz hayatı yönlendirmeye başlayacağız. Bahar yalnızca doğaya değil, içsel gücümüze de can getiriyor. Cesur adımlar, net kararlar ve kendimizi ifade etmek için en uygun zemindeyiz. Nisan ayı silkelenip ayağa kalkma, üretme ve hayallerimizi somutlaştırma ayı olacak!

Güneş tutulmasından sonra ilk haftadayız ve bu hafta hala retrolar sürmesine karşın oldukça aktif ve motive edici açı kalıpları devrede olacak. 4 Nisan 2025’te Satürn-Uranüs altmışlığı çok önemli ve uzun vadeli etkiye sahip bir açı kalıbı. Bu açı geçmiş ve gelecek arasında bağ kurmamıza ve ilerisini görmemizi sağlayacak. Üstelik 5 Nisan 2025’te Mars-Satürn üçgeni ve Mars-Uranüs altmışlığı da bize hareket enerjisi ve yüksek motivasyon verecek. Buna ek olarak haftanın başı itibariyle hayırlı Kuzey Ay Düğümü aktif durumda. 1 Nisan 2025’te Venüs, 4 Nisan 2025’te Merkür ile kavuşacak. Bu tesirler geçmişten gelen hesapları huzurla kapatmak ve yarım kalan işleri tamamlamak adına destekleyicidir. Ayrıca Kuzey Düğüm yardımlaşmakla ilgilidir, bu bağlamda başka birini sevindirmek ve destek olmak hem ruhen hem de pozitif karma yaratmak açısından son derece faydalıdır.

Yıl aslında şimdi başlıyor. Takvimler çoktan ilerlemiş olabilir ama gökyüzü gerçek yılın başlama vaktini Koç burcundaki bu tutulmayla ilan ediyor. Bu bir geçiş değil, bir kıvılcım. Ruhun, zihnin ve iradenin yeniden uyandığı, içsel saatin “harekete geç” dediği noktadayız. 29 Mart 2025 Koç burcunda gerçekleşecek Güneş tutulması bireysel ve kolektif hafızayı sarsacak güçte bir eşik sunuyor. Sadece başlangıç değil, aynı zamanda geride kalmış olanı toparlama, yeniden kurma ve yön belirleme çağrısı bu.

Tutulma Koç’un yaşam ateşiyle yanarken, gökyüzü de içimizdeki savaşçıyı, lideri, yaratıcıyı uyandırıyor. Beklemek artık bir seçenek değil. Koşullar olgunlaşmasa da içten gelen o net dürtü, artık ileriye gitmenin zamanının geldiğini söylüyor. Geçmişle yüzleşen, içsel enkazını dönüştüren herkes için bu tutulma, adeta kozmik bir yeniden doğuş kapısı aralıyor. Ve bu kapının eşiğinden yalnızca cesur olanlar geçebilecek.

2025’in gerçek anlamda başlangıcına hoş geldiniz. 29 Mart’ta gerçekleşecek Koç burcundaki Güneş tutulması, yalnızca bir astrolojik olay değil; düzenin, kimliğin ve hakikatin yeniden yazılacağı büyük bir sıfırlamanın işaretidir. Yıl başından beri süregelen sert retro etkileri ve zorlu gökyüzü olaylarının ardından artık yeni bir faza geçiyoruz. Bu tutulma, “değişmez” denilen kalıpları yıkmak, geçmişin zincirlerini kırmak ve cesur bir adımla bireysel kaderi yeniden şekillendirmek için evrensel bir çağrıdır. Pasif bekleyiş değil; inisiyatif almak, mücadele etmek ve kendi yolunu çizmek gerekiyor. Koç’un ateşi artık içimizde uyanıyor ve bu ateş, eski benliğimizi küllerinden doğurmaya hazır durumda.

Tam da bu güçlü tutulmanın ardından, 30 Mart’ta Neptün 164 yıl sonra Koç burcuna adım atacak. 2011’den beri Balık burcunda ilerleyen Neptün, hayalle gerçeğin birbirine karıştığı puslu alanları geride bırakıyor. Artık hayallerin, inançların ve ideallerin ete kemiğe bürünmesi; aksiyona dönüşmesi zamanı. Bu yalnızca bireysel bir uyanış değil; kolektif bilincin de “artık yeter” dediği, özgürlüğü ve hakikati talep ettiği yeni bir çağın başlangıcıdır. Neptün’ün Koç seyahati 2039’a kadar sürecek ama unutmayın: Gelecek bugün başlıyor.